Sevdiğiniz kadın sizden ömrünüzü istese ona geri kalan hayatınızı bir çırpıda, hiç düşünmeden, eliniz ve diliniz titremeden, hiçbir kuşku ve endişe duymadan, nedenini niçinini sormadan, sonucunu düşünmeden sunar mıydınız?
Avuçlarının tam ortasına kalbinizi bırakır mıydınız?
Gözlerinin içerisine bakarak, kirpiklerinizi kırpmadan “kalan hayat senindir ve avuçlarındadır. İstersen sıkar öldürürsün istersen bakar yaşatırsın” der miydiniz?
Ayaklarınız yerden kesen, sizi düşünceden düşünceye sürükleyen, her çağırdığında koşar adım yanına gittiğiniz, her gitmenizde aklınızı bulunduğunuz yerde bırakıp sadece ona olan duygularınızla kuytusuna sokulduğunuz kadın sizden yaşamınızın kalan kısmını istediğinde ona ne dersiniz?
“Sadece benimle yaşayacaksın, bundan sonra ki yaşamında benden başka kimseler olmayacak” dediğinde ilk tepkiniz ne olurdu?
Bir kadın sizden kalbinizi istemedi.
Aklınızı istemedi.
Gönül hazinenizin anahtarlarını kapısına bırakmanızı dilemedi.
Bir kadın sizden sadece kalan ömrünüzü sadece ona adamanızı istedi.
Nasıl bir cevap verirdiniz?
Kalan ömrünüzü sevdiğiniz kadına feda mı ederdiniz, sadece onun yoluna mı harcardınız, gözlerindenn gözlerinize akan bakışlardaki mercanlığa sığınıp yine o bakışların sadece küçücük bir yansımasına mı bırakırdınız kalan zamanınızı?
Bir yanda candan sevdiğiniz, uğruna her şeyi geride bıraktığınız, herkese ve her şeye ona kavuşmak uğrunda yüz çevirdiğiniz, belki de servetleri dahi bir çırpıda gözünüzü bile kırpmadan elinizin tersiyle ittiğiniz kadın, diğer tarafta süresinin ne kadar olduğunu bilmediğiniz, zaman mefhumunun ne kadarlığını kestiremediğiniz, size verilen ve bahşedilen zamanın ölçümünü hiç mi hiç bilmediğiniz ömrünüz…
Dünyada size hiç tatmadığınız zevkleri ve hazları tattıran, zevk ve baş döndüren, şehvet hislerinde gezdiren kadın, diğer yanda avuçlarınızın ortasına düşen, gözlerinizden belki de bir damla yaş olarak bir kaldırım taşına düşecek olan kalan ömrünüz…
Sizce hangisi daha cazip gelirdi size?
Hangisine dönüp bakardınız?
Hangisine adım adım yaklaşırdınız?
Hangisi sizi daha çok yutkundurur?
Ve hangisi sizi acı dolu bir girdaptan çekip çıkartır?
Hangisi mutluluğun deryasında yüzdürürken hazzın kaşifi konumuna getirir?
Kadına yüz çevirmek mi daha kolaydır, ömrünüze sahip olmak mı?
Kadına boyun eğmek midir, kadını tercih etmek?
Bütün sevdiklerini, yakınlarını, hayatından çıkaracaksın, yaşamında yer vermeyeceksin, bütün bağlarını keseceksin dediğinde, yaşamınızda olan herkesi sevdiğiniz kadının bir sözüyle çıkartıp atar mıydınız?
“Ben merkezli bir yaşam süreceksin” sözüne ne kadar itibar eder ve bu sözün peşi sıra giderdiniz?
Hadi soruyu biraz dolandırmadan, direkt ve keskin sorayım, kendinizde bu cesareti bulabilir misiniz?
Aslında burada iki cesaret ve iki zaaf var. Birinci cesaret sevdiğiniz için, sevdiğiniz kadının bir sözü için, hayatınızda herkesi yaşamınızdan çıkartıp silmek. İkincisi ise Yaşamınızda olan herkesle bağınızı devam ettirip sevdiğinizin sözüne itibar etmeyerek sevgiliyi yaşamınızdan çıkarıp atmak.
Siz hangisini tercih ederdiniz?
Bir yanda sevdiğiniz kadın.
Gözlerine baktığınızda kaybolduğunuz, düşlerinizde onunla gezindiğiniz, karanfili koklar gibi tenini kokladığınız, damağınızda hep tat bırakan bir kahve kıvamında tenine her yaklaşmanızda ayrı haz aldığınız kadın ve diğer yanda yaşamınızda yer alan, yaşamınızın her köşesinde sizinle olan, hayatınızın tüm renklerini oluşturan sevdikleriniz…
Sizce hangisi ağır basıyor?
Ayaklarınız sizi hangisine götürür?
Bir kadın tüm sevdiklerinize karşı ağır basar mı?Bu aslında bir ölçü müdür?
Sevgiliyle sevdiklerinizin karşılaştırılması. Karşılıklı olarak düşünüldüğünde hangi taraf kaybedilmemeyi hak ediyor?
Hangi tarafın kaybedilmesi sizde derin, kapanması imkansız yaralar açar?
Hangi taraf sizi daha çok kaybedilince yaralar?
Sevdiğiniz kadının terkedilme paha ölçüsü ne kadardır sizin nazarınızda?
Ve siz neyin karşılığında bir kadını feda ederdiniz kalan yaşamınızı tercih ederek?
Kadından bir şey ister miydiniz?
Kadından en çok neyi isterdiniz kendisini tercih etmenizin karşılığında?
Sadakatini mi isterdiniz ondan?
Sadece size bağlı kalmasını, uykularının, düşlerinin, sayıklamalarının hep size olmasını, sizinle olmasını, vereceği son nefese kadar sizden başka hiçbir kimsenin nazarı dikkatini dahi celbetmemesini mi isterdiniz kendisinden?
Gözlerini ister miydiniz?
Bakışlarının sadece sizi görmesini, size baktığı zaman ta içerilere, kalbin en ücra noktalarına nazar etmesini, gözlerinin sizin bakışlarınızda kaybolurken o dakikada kurduğu düşlerin dahi sizinle olmasını diler miydiniz?
Kalbini mi isterdiniz?
Sadece sizin için çarpan, size doğru atan, bir su çağlayanı gibi hep size çağıldayan bir kalbinin olmasını bekler miydiniz?
Kalbinin en zümrüt tepelerine sadece sizin yuva yapmanızı mı dilerdiniz ondan?
Bir güvercin kanadında baharın ılıklığını taşıyıp, bir leylek gagasında yine aynı baharın sıcaklığını hisseder gibi onun kalbine konduğunuzda o ılıklığı sıcaklığı hep duyumsamak mı dilerdiniz?
Bir kadın sizden kalan ömrünüzü istediğinde bunun karşılığında ondan istediğiniz en özel ne olurdu?
Bir duygu mu?
Sizin için, size özel, sadece sizinle, hep sizinle ilgili düşler kurmasını mı?
Tenini mi?
Zaten sizin olan tenin sıcaklığındaki dayanılmaz haz duygusunu mu?
Kulaklarınıza fısıldadığında ayaklarınızın sevgi sözcüklerinden yerden kesilmeni mi?
Evet. Bir kadından en özel ne isterdiniz onu tercih etmenin karşılığında?
Yanı başında olmanıza rağmen, bir nefes uzağınızda bulunmanıza karşın, bir parmak dokunmasındaki mesafe aralığında durmanıza karşın içinde size karşı hep bir özlem duygusu olmasını mı?
Bedensel bir haz mı?
Duygusal bir zevk mi?
Siz hiçbir karşılık beklemeyenlerden misiniz?
Gözlerine gözlerinizi yaklaştırıp hiçbir karşılık beklemeden kalan yaşamınızı ayaklarının altına serenlerden misiniz?
İstemek ve istememek.
Bu ikilem arasında sıkışıp kalmak ne kadar zordur. Sevgilinin sadece tüm ruhuyla, hisleriyle birlikte sizin olması karşılığından ondan özel bir şey istemek ve istememek…
Siz hangi taraftansınız?
Sizi çıldırtan, ayaklarınızı yerden kesen, parmak uçlarınızı karıncalatan, bir volkan patlaması şiddetinde içerisinde size karşı yangınlar uyandıran bedensel gücünü mü kullanmasını isterdiniz kalan ömrünüzün ayaklarının altına sermeniz karşılığında?
Ya da hiçbir şey mi?
Bir kadın ve yol ayrımını andıran iki tercih