Merhaba, yine bir sosyal medya kullanımıyla giriş yapmak istiyorum. Çünkü konumuzun kilit noktası olacak. Peki sizlere şöyle sorsam: Yolda karşılaşsanız konuşacak bir şey bulamayacağınız insanları sosyal medya hesapları üzerinden takip ediyor musunuz? Hadi şimdi sırasıyla cevaplayalım…

Özel hayatımızın karması…

Eminim ki herhangi bir yerde görseniz selam vermeyeceğiniz birilerini sosyal medya hesapları üzerinden beğeniyor ya da takip ediyorsunuzdur. Eğer bu duruma katılmıyorsanız tebrikler! Takip edilen kişi sizsiniz. Şimdi bu durumu biraz açalım… Sosyal medya hayatımızda öyle yerler edindi ki ilerleyen zamanlarda ucunun nerelere uzanacağını çok merak ediyorum. Mesela çoğu insanın özel hayatla veya özel yaşam alanlarıyla ilgisi kalmadı. Birçok insanın yatak odasındaki perdelerin rengine kadar hakimiz. Bu durumu öyle bir normalleştirdik ki kimse umursamıyor. Fakat size güzel bir haberim var! Ben hala bu durumu hayatımda ve kafamın içinde normalleştirmiş sayılmam. Açık konuşmak gerekirse herkesin her anını izlemek hoşuma da gitmiyor. Sonuç itibariyle bazı anlar kendine özeldir. Umarım bu konuda hem fikir olduğum insanlar vardır. Şu an sizlere konunun başından beri fazla olumsuz gelmiş olabilirim. Fakat eleştirdiğim noktaya dikkat çekmek isterim. Bir kişiyi değil, mahremiyetin kaybına ve zamanla basitleştirilmiş hayatı yaşama şekline bu sitem.

Sessizliğin arkasındakiler

Bir de şöyle bir durum var ki en fenası diyebilirim. Hayatınızın bir yerlerinde tuttuğunuz, bazen de varlığını unuttuğunuz, sosyal medya hesaplarında fark etmediğiniz ancak aslında var olan insanlar. Bu kesimi sessizliğin arkasındakiler olarak adlandırıyorum. Hiçbir şekilde varlığını belli etmeden hayatınızın belirli başlı bir bölümüne seyirci kalıyor bu insanlar. Yazdığınız/paylaştığınız çoğu şeye varlığını hissettirmeden ulaşıyorlar. Diğer yazılarımda da birçok kez sosyal medyanın farklı yönlerinden bahsetmiştim. Hayatımıza türlü güzellikler katsa dahi öyle anlar geliyor ki hayatlarımızda ciddi hasarlar bırakabiliyor. Bu sebepten sosyal medya kullanımında çok dikkatli olmamızda her zaman yarar var. Kısa bir örnek vermek istiyorum: yolda yürürken sizi birinin takip ettiğini bir düşünsenize? Ne kadar korkutucu bir his verir bu duygu içimize. İşte tam olarak bazı sosyal hesaplarımızı dikkatsiz kullandığımızda bu durumu hissetmesek de yaşıyor olabilmemiz muhtemeldir.

Son olarak söylemek istediğim bir şey var. Belki biraz sizler açısından kamu spotu gibi değerlendirilebilir fakat hani görmezden geldiğimiz ama emniyetin her yere yazdığı ve bayramlarda telefonlarımıza SMS aracılığı ile gönderilen ‘’tedbir hayat kurtarır!’’ mesajları var ya, işte o cümleyi hayatımızın tam içine adapte etmeliyiz. Her alanda ihtiyacımızın olduğu naçizane cümle.

Kendinize çok iyi bakın. Kendinize iyi bakarken bunu sadece kendinize ve sevdiklerinize bakarak yapın. Başkalarının hayatı başkalarını ve sizin hayatın ise yalnızca sizi ilgilendirmeli.