Hasret burcu burcu gözümde tüter
Bizim elin bahar vakti geldi mi
Sılanın özlemi ölümden beter
Mektup yazın bahar vakti geldi mi

Doruklara duman çöker sislenir
Lale, sümbül, çiğdem ile süslenir
Her çalıdan beş on keklik seslenir
Akdağlar’ın bahar vakti geldi mi

Üçoluk, Dedeoluk’tan, Sulak’tan
Kaval sesi duyulurdu uzaktan
Kayalardan, kuytulardan, koyaktan
Haber salın bahar vakti geldi mi

Yaylacılar yaylasına göçtü mü
Obaları şenlenip de coştu mu
Elma, erik çiçeğini açtı mı
Bahçelerin bahar vakti geldi mi

Derelerden coşkun sular akardı
Kuş sesleri yeri göğü yıkardı
Kekik, yavşan burcu burcu kokardı
Elmalı’nın bahar vakti geldi mi

Hasret kaldım bahçesine bağına
Yoğurtyurdu, Söğütlü’nün suyuna
Keltepe, Dedeboyu’nun dağına
Doğru söylen bahar vakti geldi mi

Kücükkavak, Erikli’den, Belen’den
Çalgılık’tan, Lalelik’ten, Ören’den
Akbayır’dan, Keçili’den, Dere’den
Haber verin bahar vakti geldi mi

Duman çöker Göynücek’in başına
Sorkuncuk’un güzelliği aşina
Kayalı’yı hiç sormayın boşuna
Bahçecik’in bahar vakti geldi mi

Damlıyurt, Ahlatlı, Tilki Dere’si
İçimde büyüyen hasret yarası
Yozgat eli nere Libya neresi
Deyin hele bahar vakti geldi mi

Ozan Yüksel gayrı inme derine
Hasanbağ, Çatkara, Koçöldüren’e
Bozok Eli’ne, Hisarbey köyüne
Mektup yazın bahar vakti geldi mi
Yüksel Koç
1982, Trablusgarp/Libya

Bahar günlerinin gelişine bir seslenme işte!
Libya’daymış. Öyle gurbet gurbet gezince doğup büyünen, çocukluğun geçtiği yerlere özlem olmaz mı? Olunca da sözü dizeler, dizeleri dörtlükler edip söylemiş Yüksel Koç.
Bahar günleri gelmiştir gelmiştir de, nasıl gelmiştir; bilen bilir. Artık oralarda kalan çocukluğumuz, şimdi olmayan, göçüp giden sevdiklerimiz… Doruklarına duman çöküp sislenen dağlar; laleler, sümbüller; çalılardan seslenen keklikler, uzaktan duyulan kaval sesi; yaylacılar, şenlenen oba; elmaların eriklerin çiçek açması, daha neler neler! Şimdi bahar günüdür oralarda, baharın gelip oraları en güzel yerler ettiği günler gelmiştir.
Eline, diline, yüreğine sağlık Yüksel Koç.
Şahin Güvenç