Eğitim seminerine, Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Genel Başkan Yardımcıları İdris Ersoy, Celal Yıldız ve Mehmet Keskin, Adana, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara 1 No’lu, Ankara 2 No’lu, Ankara 4 No’lu, Ankara 5 No’lu, Batı Karadeniz, Çorum, Gaziantep 2 No’lu, İstanbul 13 No’lu, İstanbul 14 No’lu, Rize, Samsun, Şanlıurfa 1 No’lu, Şanlıurfa 2 No’lu, Trabzon ve Yozgat Şube Başkanlıklarının yönetim kurulu üyeleri, işyeri sendika temsilcileri, genel merkez ve şube komite başkanları ve uzmanları katıldı.
“HER YIL BÜTÜN ŞUBELERİMİZE EĞİTİM YAPMA KARARI ALDIK”
Genel Başkan Mahmut Arslan yaptığı konuşmada, eğitim seminerine Türkiye’nin değişik bölgelerinden on sekiz şubenin katıldığını ifade ederek, “2024 yılı eğitim planlamasını yaparken yönetim kurulu olarak üye sayımızın çok fazla olması nedeniyle her yıl bütün şubelerimize eğitim programı yapılması kararını aldık. İkinci grup olarak sizlerle bir araya geldik” dedi.
“TARİHİ YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ BİLMEK, GELECEĞİMİZİ İNŞA ETME KONUSUNDA BİZE BÜYÜK İMKÂN VERİYOR”
Eğitime katılanların çoğunun beş yıl öncesine kadar sendika üyesi olmadığını dile getiren Arslan, “Taşeron sisteminin bizim önümüze koyduğu zorluk nedeniyle sendikamıza üye olamayan arkadaşlarımızın çoğu burada. Dolayısıyla sendikal hafızamızı çoğu arkadaşımız bilmiyor. Onun için bu sendikanın tarihi yürüyüşünü bilmek, Hak İş’in tarihi yürüyüşünü bilmek, geleceğimizi inşa etme konusunda bize büyük bir imkan ve fırsat veriyor” diye konuştu.
“12 EYLÜL DARBESİ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR KAOSTU”
1979 yılında Kurucu Başkan Hüseyin Tanrıverdi tarafından Adıyaman’da kurulan sendikanın kuruluş tarihinden itibaren birçok zorluklarla karşılaştığını dile getiren Arslan, “1980 yılında Türkiye büyük bir kaosla karşılaştı. 12 Eylül darbesi yaşadı. Darbe, henüz yeni kurulmuş sendikamız için büyük bir kaosu da beraberinde getirdi. Darbe yapılıyor, bütün sendikalar kapatılıyor, Hak İş de dahil hiçbir konfederasyona izin verilmezken sadece Türk İş’e ayrıcalık tanınıp faaliyetleri serbest bırakılıyor. O dönemde sendikamız kapatılmış, mal varlıklarına el konulmuş, faaliyet yapmamız yasaklanmış, işyerlerine adım bile atamıyoruz ve üyelerimizi baskıyla sendikamızdan kopardılar. Onun için 12 Eylül’ün bize yaşattıklarını Rabbim bir daha asla yaşatmasın” şeklinde konuştu.
“MÜCADELE ETTİK, GECE GÜNDÜZ UĞRAŞTIK”
“Dört yıl faaliyetlerimiz engellenmesine rağmen o süreçten başımız dik, alnımız açık ve onurlu bir şekilde çıktık” diye konuşan Arslan, “Yeni kurulduk, darbeyle karşılaştık. O zorlu dönemde barajı nasıl geçeğimizin çalışmalarını yaparken, 1984 yılında açıklanan istatistiklerde sendikamız yüzde on barajını geçmişti ve bu bütün sendikal harekette şok etkisi oluşturdu. Sendikamızın baraj altında kalmasının hangi felaketlere neden olacağının farkında olarak mücadele ettik, gece gündüz uğraştık ve mücadelemizi samimiyetle sürdürdüğümüz için Rabbim bize bu yolu açtı. Bütün bu mücadelenin içerisinde çok çaba sarf ettik. Ama hiçbirimiz kendimizi bu işi ‘ben yaptım’ demedi, ‘biz yaptık’ dedi. Çünkü Rabbimizin bize ihsanı, lütfu, keremi ve desteği olmasa bunu başaramazdık” dedi.
“28 ŞUBAT DARBESİ TÜRKİYE TARİHİNİN EN KARANLIK, EN UTANÇ VERİCİ DARBELERİNDEN BİR TANESİDİR”
“Sendika olarak iki binli yıllara gelmeden önümüze birçok zorluklar çıktı” diyen Arslan, “1994-1997 arasında yeni bir hamle yaparak sendikamıza yeni iş yerleri kattığımız zaman 1997’de 28 Şubat darbesi ile karşılaştık. 28 Şubat darbesi Türkiye tarihinin en karanlık, en utanç verici darbelerinden bir tanesidir. Çünkü orada çok farklı bir süreç yaşandı. Bugün sivil toplum kuruluşu adı altında karşımızda olan bir kısım STK’lar, Genelkurmay Karargahında aldıkları talimatlarla çete kurdular. Buraya bizi de çağırdılar. Hak İş ve Sendikalarımız 28 Şubat darbesine direnen tek örgüt. Bunun bedelleri oldu, birçok işyerimizi kaybettik. Her seferinde bugünkü o kuruluşların temsilcilerine soruyorum. Kendilerinden rica ediyorum, diyorum ki ‘28 Şubat darbesinde siz burada yoktunuz ama bu kurumun başındakiler darbecilerle iş birliği yaptı, desteklediler, gelin kuruluşlarınız olarak çıkın özür dileyin milletten.’ dilemiyorlar, niye biliyor musunuz? Yeniden o günler geri gelecek diye bekliyorlar” diye konuştu.
“BURADA TER VAR, EMEK VAR ALINTERİ VAR, FEDAKARLIK VAR”
2004 yılından itibaren yeni bir hamle yaptıklarını belirten Arslan, “Yeni bir anlayışla belediyelerde hızla örgütlenmeye başladık. Belediyelerde, kapıcılardan başlayarak bütün alanlarda sendikamızı örgütlemeye başladık, kaybettiğimiz yılları yeniden toparlamak için mücadele ettik. 2007 yılında kongremizde ‘Geleceğimiz hayallerimiz kadardır’ dedik, 2007 kongremiz tarihi bir kongredir. Hizmet İş’i Türkiye’nin en büyüğü yapmak için bir karar aldık. 2011 kongremizde ‘Örgütlenme… Zirve… Yapabiliriz!’ ile yeni bir hedef koyduk, biz örgütlenerek iş kolumuzun zirvesine çıkabiliriz dedik. İş kolumuzun zirvesine çıktık, ama hedeflerimiz bitmedi, 2015 yılında ‘İşkolu zirvesinden Türkiye zirvesine’ dedik ve Türkiye’nin zirvesine oturarak Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olduk. Biz bunları adım adım gerçekleştirdik, bu süreçler tesadüfen olmadı. Burada ter var, emek var alınteri var, fedakarlık var” dedi.
“BÜTÜN BU ENGELLEMELERE RAĞMEN BİZ TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ OLDUK”
2007 yılında belediyelerde çalışan geçici işçilerin kadroya geçirilmesi konusunda Hizmet İş olarak çok büyük çaba harcadıklarını dile getiren Arslan, “216 bin geçici işçinin kadro almasını sağladık ve belediyelerde büyük bir başarı elde ettik. Fakat 2011’de belediyeler işçinin maaşını ödeyemiyoruz, dediler ve yeni bir kanun çıkartıldı. Belediyelerin fazla kadroları başka kurumlara gönderildi. Üyelerimizin yüzde 25’ini kaybettik. Ama bütün bu engellemelere rağmen biz Türkiye’nin en büyüğü olduk. Hala mücadeleye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“TAŞERONA KADRO KONUSUNDA SADECE BİZ MÜCADELE ETTİK, BİZ VARDIK”
“Taşeron sistemini çöpe atarak tarihi bir başarıya imza attık” diyen Genel Başkan Arslan, “Bunu kimse küçümsemesin. Eğer bugün bu salonlarda binlerce arkadaşımız varsa, sendikamız Türkiye’nin en büyük sendikasıysa bunun temelinde taşeron sistemini çöpe atmak yatıyor. Sadece biz mücadele ettik, biz vardık. 2014 yılında Ankara Bilkent Otel’de büyük bir organizasyon yaptık. Türkiye’nin 81 ilinden taşeron şirketlerde çalışan arkadaşları Ankara’ya topladık, ‘Sendika Seni Korur’ ve ‘Hakkın Bize Emanet’ sloganlarıyla büyük mücadeleyi başlattık. O günden 2017’ye kadar 4 yıl canla başla mücadele ettik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine HAK-İŞ olarak destek verdik, 52 yerde toplantılar yaptık, konferanslar verdik. Taşeron sisteminin kalkmasının mimarı başta Cumhurbaşkanımız ve Hak İş’tir” dedi.
“İSTANBUL VE BOLU’DA ÜYELERİMİZİN YANINDA OLDUK”
2019 yerel seçimlerinde Türkiye’nin pek çok yerinde üyelerin tehditle, baskıyla önce sendikadan istifa ettirildiğini ve sonra işten atıldığını hatırlatan Arslan, “O dönemde yaklaşık on beş bin üyemiz işten çıkarıldı. Bunun mücadelesini verdik. Türkiye’nin değişik bölgelerinde büyük bir mücadeleyi sahada başlattık. İstanbul mücadelemiz yaklaşık yedi ay sürdü ve yanlarında biz vardık. Yedi ay yaklaşık 250 arkadaşımız bizimle beraber direndi ve yedi aylık bir mücadelenin sonunda işten çıkarılıp eylemimize katılanların hepsi işe başladı. Bolu’da işten çıkarmalar oldu biz bu arkadaşlarımız için Bolu’dan Ankara’ya kadar yürüdük. Sonunda Belediye başkanı, arkadaşlarımızı işe almak zorunda kaldı” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİN, BÖLGEMİZİN VE KÜREMİZİN BÜTÜN MAĞDURLARI HAK-İŞ’TEN ALACAKLIDIR”
“Biz bir siyasi parti değiliz” diyen Arslan, “Biz bir siyasi partinin aparatı da değiliz, biz sendikacıyız. Bizim görevlerimiz çalışanların haklarını korumak, kollamak ve onların yanında olmak, kim buna saygı gösterirse bizim de saygımız var, kimseyle husumetimiz, kavgamız yok. Ama bizimle uğraşanlara karşı tavır koyduk, bundan sonra da koyacağız. Ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mağdurları Hak İş’ten alacaklıdır. Derisinin rengi, konuştuğu dil, coğrafyası, inancı, mezhebi, siyasi görüşü ne olursa olsun. Başta ülkemizin mazlumları olmak üzere, mazlum nerede olursa olsun yanındayız. Onun için Filistin’deyiz, Yemen’deyiz, Lübnan’dayız, Irak’tayız, Suriye’deyiz” dedi.
“BİZ SENDİKA OLARAK TARİHİ GREVLERE İMZA ATTIK”
31 Mart 2024 seçimleri sonrası yeni bir tablo ile karşılaşıldığını ifade eden Arslan, şunları kaydetti: “Seçim sonuçları sonrası iş yerlerimizin geleceğini de dikkate alarak değerlendirmemizi yapıyoruz. Öncelikle yönetimi değişen belediyelerdeki üyelerimizin tedirgin olmalarını ortadan kaldırmalıyız. Biz sendika olarak tarihi grevlere imza attık, sendikamızın tarihine bakın, Türkiye’nin en uzun, en etkin, en güçlü grevlerine biz imza attık. Alnımızın akıyla, mücadelemizle adım adım buralara geldik. Emekçinin alım terinin karşılığını almak için vazgeçmeden, teslim olmadan, geri adım atmadan mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz yetmiyor.”
“SİLİFKE’DE İŞTEN ATILAN ÜYELERİMİZ İÇİN EYLEM KARARI ALDIK”
Sendika olarak Silifke’de işten atılan üyeler için eylem kararı aldıklarını kaydeden Arslan, “Silifke’de bir grup arkadaşımız işten atıldı. Genel Başkan Vekilimiz oradaydı eylem başlattık, bizim için işten atılan sayısı önemli değil, 1 kişi bile olsa biz her zaman üyelerimizin yanındayız. Sendikamıza yönelik operasyonlara karşı dik duracağız” dedi.
“BİZE GÜVENİN, SENDİKANIZA GÜVENİN”
“KİT’ler de çalışan arkadaşlarımızın kadro alması için Hak İş olarak mücadelemizi sürdürüyoruz” diyen Arslan, “Ocak ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyla bir protokol imzaladık. O protokolün maddesinin biri, kitlerde çalışan kadro alamayan bütün taşeron şirketlerdeki arkadaşlarımızın kadrolarının verilmesi çalışmasıydı. Bunu imzaladık. Bunun parlamentoya getirilip kanunlaşması gerekiyor. Bunun mücadelesi de bize düşüyor. Taşeron mücadelesinde on beş yıl çalıştık. Dolayısıyla sakın ha aramıza fitneleri sokmayın. Bize güvenin, sendikanıza güvenin. Eğer bu kadro olacaksa bizimle olacak. Bununla ilgili kanun düzenlemesi yapılması gerekiyor. Özellikle kamu çerçeve protokolünün belediyelere uygulanması konusu bizim gündeme getirdiğimiz bir konudur. Bu sorunların hepsinin mücadelesini veriyoruz” şeklinde konuştu.
“SORUMLULUKLARIMIZIN FARKINDA OLALIM”
Şube yönetim kurulu üyeleri ile işyeri sendika temsilcilerinin iş güvencesine sahip olduklarını hatırlatan Arslan, “Bütün temsilcilerimiz ve yönetim kurulu üyelerimizin sorumluluklarının ve haklarının farkında olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sizin işyeriniz dahi değiştirilemez ve işten de çıkarılamazsınız. Sendikal mücadeleyi işyerlerinde sizin öncülüğünüzde yapacağız. İşyerlerimizde Genel Başkan olarak beni ve Genel Başkan Yardımcılarımızı, şubemizi ve sendikamızı siz temsil ediyorsunuz. Onun için önüne gelen bizim iş yerlerimize giremez. Girmek isteyenlere gereken cevabı siz vereceksiniz” dedi.
“1 MAYIS’TA KOCAELİ’NDEYİZ”
Bu yıl Hak İş olarak 1 Mayıs’ı Kocaeli’nde kutlayacakları bilgisini paylaşan Arslan, “1 Mayıs’ı Kocaeli’nde de güçlü bir şekilde kutlayacağız. İşyerlerinden atılmalar, sendika değiştirmeler, vergi konusu dahil 1 Mayıs’ta güçlü ve yoğun bir katılımla meydanlardan mesajlarımızı vereceğiz. Bu seneki 1 Mayısımız Filistinli işçilerle dayanışma 1 Mayısıdır. Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içinde 1 Mayıs etkinliklerimizi kutlayacağız” ifadelerini kullandı.
ÖZDEMİR: “TEMSİLCİLERİMİZ TEŞKİLATIMIZIN KAHRAMANLARIDIR”
İşyeri sendika temsilcilerinin birliğin ve beraberliğin temsilcileri olduğunu söyleyen Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, “Temsilcilerimiz teşkilatımızın kahramanlarıdır. Allah sizlerden razı olsun. Türkiye’de milyonlarca işçiyi modern köle gibi gören taşeron sistemini birlikte tarihe gömdük. Genel Başkanımızın liderliğinde sizlerin desteğiyle bunu başardık. Bugün devam eden bazı sıkıntıları da birlikte mücadele ederek çözeceğiz. Taşeron döneminde yalnız biz mücadele ettik” dedi.
ERSOY: “BİZİ KOPMAZ BİR ZİNCİRİN HALKASI YAPAN İDEALLERİMİZ, HAYALLERİMİZDİR”
“Bizi kopmaz bir zincirin halkası yapan ideallerimiz, hayallerimizdir” diyen Genel Başkan Yardımcısı İdris Ersoy ise “İnanç ve değerler ekseninde kurulan sendikamız bugün, 227 sendikanın içinde Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olmuştur. Bu başarının kahramanları Hizmet İş Sendikası’na yüreğini, zamanını ve gönlünü veren; okçular tepesinin terk etmeyen, sendikamızın uç beyleri yani siz temsilcilerimiz, teşkilatımızdır” şeklinde konuştu.
YILDIZ: “BİZ ASLA ALDATAN OLMADIK, YAPMAYACAĞIMIZ ŞEYLERİN SÖZÜNÜ VERMEDİK”
Türkiye’nin en büyük işçi sendikasına yakışan bir eğitim dönemi geçirdiklerini belirten Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız, “Üyelerimiz arasında hiçbir zaman ayrım gözetmedik. Çünkü biz mazlum ve mağdurların umudu milli bir sendikayız. Bizim tarihimizde işçilere ihanet göremezsiniz. Biz asla aldatan olmadık, yapmayacağımız şeylerin sözünü vermedik. Hak İş’i ve Hizmet İş’i diğerlerinden ayıran bu doğru yoldur” dedi.
KESKİN: “EĞİTİM MİSYONUMUZ SADECE KÜRSÜDE ANLATILANLARDAN İBARET DEĞİL”
Sendikanın çok büyük bir aile olduğunu belirten Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keskin, “Temsilcilerimiz sendikamızın en değerlileridir. Sendikamızın eğitim misyonu sadece kürsüde anlatılanlardan ibaret değil, bir arada olmayı da eğitimimizin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Yaşadığımız sıkıntıları burada birlikte konuşmak ta eğitimimizin önemli bir parçasını oluşturuyor. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
