Başkan Kayhan yaptığı yazılı basın açıklamasında “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘Milli Görüş’ Davasının samimi bir neferi olsaydı, yani bizden olabilme liyakatini göstermiş olsaydı; bizler de bu gün onunla olmayı en aziz vazife bilir, sonuna ve son an’a kadar yanında ve arkasında durmayı görev ve ibadet telakki ederdik. Her ne kadar AK Parti, Milli Görüşten, bizden bölünmüş bir parça olsa da zaman içerisinde bizimle yani bütünle bir benzerliği ve bağı kalmamıştır. Düşünün! AK Parti’de bakanlık yapmış birileri Peygamberler Peygamberi (s.a.v)’nin getirdiği Kur’an-ı Kerim ile;  (haşa) “ Bakara, makara” ifadeleriyle alay ederken Sayın Recep Tayyip Erdoğan susuyorsa; susmakla da kalmayıp ilgili şahsı yeni hil’atlarla ödüllendiriyorsa; biz onlardan olamayız. Allah (c.c)’ın Kitabı’na bu düzeyde bir saldırı söz konusu iken AK Parti top-yekûn dilsiz rolü yapıyorsa; biz onlardan olamayız. AK Partililer kendinden olanın hatırını Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamberler Peygamber’inin (s.a.v) hatırından daha üstün tutuyorlarsa biz onlardan olamayız… 
Bu kepazelik karşısında AK Parti’den İngiliz Devlet Adamı Churchill’in; “Bizden Hindistan’ı isteyin verelim ama scheakspeare’in tek kelimesine dokundurtmayız.” tavrından mülhim bir tepki bekledik; fakat ne çare, hepsi vicdanlarını tatile göndermiş dilsizler gibi susuyordu. Churchill, bir kulun kitabındaki tek kelime için Kıta’lar feda ederken; AK Partililer Allah’ın Kitabı için oturdukları koltukları dahi risk etmediler.  Bizde diyoruz ki;  canımızı isteyin verelim ama Allah’ın Kitabı’nın terk harfine dokundurtmayız!...  Biz, Hakk’ın hatırından daha üstün bir hatır tanımıyoruz!... İstiklal Marşımızda da ifade edildiği gibi bizler; “Hakk’a tapan” halkı tutan bir siyaset anlayışının temsilcileriyiz.
Mesele karşısında AK Parti sustu; dini değerlerimiz bu düzeyde aşağılanırken yargı siyasallaştığı için savcılar sustu; iyi de müftülerimiz neden sustu?  Diyanet İşleri Başkanına soruyorum; temsil makamındaki biri, Kur’an-ı Kerim’in bir suresi ile “Bakara, makara” ifadeleri üzerinden alay ediyorsa; hükmü nedir? Ya mevzu karşısında kendinden olanı koruma namına susanların hükmü nedir?  Fetva istiyorum, susmayın!.. Yoksa din de ‘Bizantinist’ bir anlayışla mevcut iktidar tarafından siyasallaştırılmış mıdır?
  Diğer taraftan;  Peygamber Efendimizin (s.a.v)  müjdelediği İstanbul’un fethine ‘işgal’ diyen ve bu milleti değerleriyle, tarihiyle,  kültürüyle aşağılayan birini kültür bakanı yapıp sonra da riyakârca fetih kutlamaları düzenleyen bir siyaset anlayışı bizden olamaz! İş yaptığı Rumların hatırını, Türk Milletinin hatırından daha üstün tutan bir otel işletmecisini kültür bakanı yapıp, milletin kültürüne küfrettiren bir anlayış bizden olamaz! Peygamberimizin fetih dediğine işgal diyen bir zihniyet bizden olamaz! Kur’an’a, Peygamberimiz (s.a.v)’e ve millete saygı duymayan bir anlayış bizden olamaz!  Bu gün bize, yani milli görüş camiasına düşen;  bizden sanılıp da bizden olmayanı ihbar edip, esas şuuruna sahip dava adamlarının ve milletimizin feraset dolu nazarlarına havale etmek olacaktır.  Çünkü bir şeyin aslı ve hakikati için en büyük tehdit ve tehlike zıddı değil; bilakis sahte benzeridir. Âlem bilsin ve bilinmelidir ki biz, davamızdan ve kıblemizden milyarda bir derece dahi olsa taviz vermedik, vermeyiz; lakin şahısların gayeden sapması nispetince onlardan yüz çevirir ve onların mukaddesat simsarlığı üzerinden Müslüman vicdanını yabancılar adına bir maden gibi işletmelerine de asla müsaade etmeyiz. Bu noktada; ‘Dava için para kazanmaya giden adamların hiç biri eve dönmedi.’ diyen Merhum Sezai Karakoç’un hakkını teslim ettikten sonra; dava için para kazanmaya gidip de kötü yola düşmeyen, vicdanını kaybetmemiş herkesi evine,  ocağına, Milli Görüşün tek adresi olan Yeniden Refah’a davet ediyorum” ifadelerini kullandı. »Haber Merkezi

Gelecek Partisi Yozgat İl Başkanı Ömer Aydoğmuş’tan Cumhur İttifakı’na tepki! Gelecek Partisi Yozgat İl Başkanı Ömer Aydoğmuş’tan Cumhur İttifakı’na tepki!
Editör: TE Bilişim