Akdağmadeni’ne bağlı Muşali köyünde yer alan Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi Türbeleri, yöre halkı arasında dilden dile dolaşan büyülü bir efsaneyi barındırıyor. Peki bu efsane nedir? İşte detaylar...
Efsaneye göre, Muşali Kalesi düşmanların eline geçmiş, ancak Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi, kalenin bulunduğu tepenin altında düşmanı geri püskürtmek için kararlı bir mücadeleye girişirler. Ancak kader, Mahmut Çelebi'yi acı bir sınavdan geçirir. Düşmanın biri, Mahmut Çelebi'nin kafasını vurarak onu şehit eder.
Olayın şokunu atlatamayan Mahmut Çelebi, düşen kafasını koltuğunun arasına alarak savaşa devam eder. Bu olağanüstü sahneyi gören düşman askerleri paniğe kapılır ve korkuyla kaçmaya başlar. Bir kadın, Mahmut Çelebi'nin kafasının koltuğunun altında olduğunu fark eder ve çığlık atar: "Bakın, adam kellesi koltuğunda savaşıyor!"
Bu sözleri duyan Mahmut Çelebi, durumu fark eder ve hemen yere düşerek şehit olur. Aynı çarpışmada Ali Çelebi de şehit düşer. Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi'nin şehit düştükleri yerlere türbeler yapılarak anılmaya başlanır.
Ancak, ilginç bir olay meydana gelir. Mahmut Çelebi'nin Türbesi'nin kubbesi birkaç kez yıkılır. Her seferinde kubbe yeniden inşa edilse de, bir sonraki gün tekrar yıkılır. Bu durumu anlamak için köylüler rüyalarına Mahmut Çelebi'nin girdiğini söylerler.
Mahmut Çelebi'nin, "Benim gövdem üstünde başım yok, siz de türbem üzerine kubbe koymayın" dediği rüya, köylülerin bu yapıyı terk etmelerine neden olur.
O günden sonra, Mahmut Çelebi'nin türbesi üzerine kubbe yapılmamış ve bu efsane, Yozgat'ın tarihinde unutulmaz bir kahramanlık hikayesi olarak yaşamaya devam etti.
