Yargıtay, tüm evli çifti ilgilendiren karara imza attı. Eşine bu lafı söyleyen artık tazminat ödemek zorunda kalacak.

Yargıtay, evliliklerde taraflar arasındaki kavga sırasında yapılan hakaretlerin ciddi sonuçları olabileceğine dair önemli bir karara imza attı.

Bu yeni karar, evli çiftler arasındaki ilişkilerin seyrini etkileyecek nitelikte. Yargıtay'ın verdiği bu emsal niteliğindeki kararla birlikte, eşine hakaret eden koca, bu davranışı sebebiyle tazminat ödemek zorunda kalacak.

Yozgat’ta Bir Cümleyle Tazminat Ödemeyin! (3)

Boşanma davalarında alınan çarpıcı kararlar, evli çiftler arasında dikkatle takip ediliyor. Çünkü bir kavga sırasında sarf edilen bir cümle, tüm davanın seyrini değiştirebiliyor.

Yargıtay'ın kararının ardında yatan vaka, kocanın eşine "Bana karı çok, sana da erkek" şeklinde hakaret etmesiyle başladı. Bu sözlerin ardından kadın, onuruna dokunulduğunu hissederek hukuki yollara başvurdu ve mahkeme de kadını haklı buldu.

Yozgat’ta Bir Cümleyle Tazminat Ödemeyin! (2)

Tartışmalı evliliklerin sona erdirilmesine yönelik olarak açılan davada, koca suçlamaları reddetti ve kendisine iftira atıldığını iddia etti. Ancak mahkeme, tarafları boşamaya ve kocayı tazminat ödemeye mahkum etti.

Kadın, yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: "Son zamanlarda kocamla yaşadığımız tartışmaların ardından duyduğum 'bana karı çok, sana erkek çok' sözleri beni derinden etkiledi. Bu durumun benim için gurur kırıcı olduğunu hissettim ve adalete başvurdum."

Yozgat’ta Bir Cümleyle Tazminat Ödemeyin! (1)

Aracı olan herkes için zorunlu: Yozgat'ta artış oranı belirlendi! Aracı olan herkes için zorunlu: Yozgat'ta artış oranı belirlendi!

Mahkeme, dosyayı incelediğinde, duygusal şiddetin bir parçası olarak hakaret içeren ifadelerin ciddiye alınması gerektiğine karar verdi. Bu da boşanma sebepleri arasında değerlendirildi.

Konuyla ilgili olarak konuşan avukat Kübra Eraltay, "Evlilik birliğinde taraflar arasındaki iletişimde sevgi ve saygı çerçevesinin önemli olduğunu vurgulayarak, hakaret ve küçümseme gibi davranışların duygusal şiddet olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti."

Kaynak: Haber Merkezi