Özellikle, eski eşleriyle birlikte yaşadığı tespit edilen kişilere bağlanan dul ve yetim aylıklarında sıkça rastlanan hileli durumlar, ciddi yaptırımlara maruz kalıyor.
SGK'nın yürüttüğü denetimler sonucunda, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin aldığı aylıklar kesilirken, önceden yapılan ödemelerin tamamı yasal faiziyle birlikte geri talep ediliyor. SGK, bu tür hileli uygulamalara başvuranları tespit ederek ciddi suçlamalarla dava açıyor.
Ölen bir sigortalının bekar kız çocukları, belirli şartlar altında yetim aylığı alma hakkına sahiptir. Ancak, bu hak evlilik durumuna göre değişiklik gösterebilir. Evlenen bir kadın, boşanması halinde babası üzerinden yeniden aylık alabilir. Bu nedenle, bekar kız çocuklarının aldığı aylıklardan faydalanmak isteyenlerin, sahte boşanma yoluyla denetimlerle belirlenmesi artırıldı.
SGK'nın yaptığı denetimlerde, hileli boşanma yöntemine başvuran çok sayıda kişinin tespit edildiği ortaya çıktı. Bu kişilere yönelik yapılan denetimler sonucunda, aldıkları aylıkların geri alınması ve ciddi yaptırımların uygulanması sağlanıyor.
SGK'nın hileli boşanmalarla ilgili suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili olarak konuşan Avukat Selen Karataş, konunun yargı sürecindeki önemine dikkat çekti. Karataş, hileli boşanma durumunda SGK'nın aldığı yaptırımların yanı sıra, cezai boyutta dolandırıcılık suçlamalarıyla karşı karşıya kalındığını belirtti.
Hileli boşanma sonrası yaşanan fiili birliktelik durumunun tanımı ve yargı tarafından nasıl değerlendirildiği konusunda belirsizlikler olduğunu ifade eden Karataş, bu durumun yargı kararları doğrultusunda şekillendiğini vurguladı.
Karataş, Yargıtay'ın bir kararında, eşlerin çocukları için bir araya gelmelerinin fiili birliktelik olarak kabul edilmediğini ve bu şekilde oluşabilecek yanlış anlamaların önüne geçtiğini dile getirdi.
Sonuç olarak, SGK'nın hileli boşanmalara karşı yürüttüğü sıkı denetimler ve alınan yaptırımlar, bu tür uygulamaları engellemeye yönelik ciddi adımlar olarak değerlendiriliyor.
