Ulusal kan stokunun asgari seviyenin altına düştüğünü belirterek açıklamada bulunan, Şube Başkanı Faruk İbiş, depremden dolayı kan stoklarının çok azaldığını bildirdi.

Kızılay Genel Müdürü Kerman’ın, “3 günlük kan stokumuz var” diye açıklamasının ardından Başkan İbiş, Yozgatlı vatandaşa seslenerek, “Kan bağışında bulunun” dedi.

Sarıkaya'da hac ve umre adaylarına özel eğitim Sarıkaya'da hac ve umre adaylarına özel eğitim

“KAN VERİN, HAYAT VERİN”

“Türkiye’de her yıl olduğu gibi bu yılda Ramazan ayında kan bağışı oranlarında ciddi düşüş yaşanıyor. Tabi bu Ramazan’a depremin etkisi de eklendi. Hastanelerin kan ihtiyaçları aynı oranda devam ediyor ve kana ihtiyaç duyulan hasta sayısı azalmıyor. Gerek depremden büyük hasar gören illerdeki Kızılay kan hizmet birimlerinin zarar görmesi gerekse Ramazan ayı nedeni ile kan bağışı sayılarında ciddi düşüş yaşanıyor. Bu nedenle Yozgatlı vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen durumu müsait olanlar ve kan vermek için herhangi bir engeli olmayanlar Kan bağış noktalarından kan bağışında bulunsunlar. Kan verin, hayat verin” şeklinde konuştu.

“HER RAMAZAN AYNI SORUN”

Ulusal kan stoklarının asgari seviyenin altına düştüğünü kaydeden İbiş, kan vermek için sakıncası olmayanları kan vermeye davet etti. İbiş, “Her yıl ramazan ayında rutin olarak ve ayrıca temmuz, ağustos aylarında bizim kan stokumuz özellikle düşmeye başlıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Özellikle iklim koşulları gibi. Ama ramazan ayında özellikle insanların orucum bozulur diye korkmalarından kaynaklanan sebeplerle veya güçsüz kalırım, hastalanırım gibi endişelerle doğal olarak bir kaçınmaları söz konusu. Bu ramazanda da yine böyle oldu" ifadelerini kullandı.

“KAN SEVİYELERİ DÜŞÜK”

6 Şubat'ta Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaşandığına dikkat çeken İbiş, “Çok büyük yıkım gerçekleşti ve potansiyel kan bağışçıları kaybedildi. Aynı zamanda bölgede yaşayan personelimiz de depremzede konumuna geldiler. Onları da büyük oranda görev yapamaz hale geldikleri için kullanamıyoruz. Dolayısıyla bütün mart ayı boyunca, şubat ayı boyunca biz bölgeden kan son derece düşük düzeyde alınmaya başlandı. Diğer bölgelerin yapmış olduğu takviyeyle bölge hastaneleri kan ihtiyaçlarını düzenli bir şekilde almaya başladılar. Diğer sebep ise ramazan ayının devreye girmesi" diye konuştu.

KERMAN DURUM HAKKINDA BİLGİLENDİRDİ

Müdür Kerman şu açıklamalarda bulundu; "Her bölgemizin yaklaşık Bin 500 ünitelik kan kaybını yaşadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Adana, çok büyük bir bölge, burada kayıp daha fazla. Malatya daha küçük bir bölge. Antep çok büyük bir bölge ve nihayet Diyarbakır oldukça büyük önemli bir nüfusa sahip. Bu bölgedeki yaşayan çalışanlarımızın da devreden çıkmasıyla günlük binden fazla kaybımız olmaya başladı. Bu kaybı diğer bölgelerden telafi etmekten başka şansımız yok. Kan suni olarak üretilemiyor, yegâne kaynağı insan. Bu nedenle diğer bölgedeki vatandaşlarımızın tıpkı deprem günlerinde olduğu gibi hassasiyetli davranmalarını rica ediyoruz. Deprem zamanı yaklaşık 5 günde 99 bin ünite stoka ulaştık. Depremden önce elimizde yaklaşık 60 bin ünite kan vardı. Yani; 5 günde çok yüksek bir seviyeye geldik. Sadece ilk gün 40 bin ünite kan geldi. Bizim günlük makine analiz hızımız 20 bin ünite. Dolayısıyla bir günde iki günlük kan almış olduk. Diğer günlerde de 25 bin civarında kan bağışı aldık. Depremin üçüncü günü 25 bin civarında dördüncü günü ise 20 civarında kan geldi."

“HEDEF 3 MİLYON 40 BİN ÜNİTE”

Tüm illeri ilgilendiren Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmet planlamasını hakkında da konuşan Müdür Kerman, "Biz de yaklaşık olarak her yıl yüzde 7 daha fazla rakamı kendimize hedef olarak belirliyoruz. Bu yılın hedef rakamı 3 milyon 40 bin ünite. Rakamı tutturamayacağımızı düşünmeye başladım çünkü büyük bir deprem yaşadık. Çok büyük bir zaman kaybı, 2 aylık bir kesinti oldu. Bundan sonrası tabii yüzüm kara çıkar inşallah. Yani bugün sabaha 20 bin 600 ünite kanla başladık. Yani 3 günlük kan stokumuz var diyebiliriz. Gelenleri saymadan konuşuyorum; 5 bin 500 ünite günlük kan gelişi oluyor aşağı yukarı. Bu sayıyı biz 7 bin 500, 8 binlere kadar bile çıkarsak bir pozitif değere ulaşacağız. Ramazan ayını atlattıktan sonra zaten vatandaşlarımız bahar moduna geçecekler ve yenilenme ihtiyacı hissedilen çok sayıda bağışçımız var. Kendilerini inşallah Kızılay'ın sedyelerinde kan verirken, bizi de kendilerini de mutlu ederken göreceğiz" dedi.

“ÜCRET SÖZ KONUSU DEĞİL”

Bazen kendilerine de hastanelerde Türk Kızılay'a gönderilmek üzere kan karşılığı para talep edildiğine ilişkin ihbarların geldiğini belirten Kerman, "Bu kanunda da sosyal güvenlik tebliğinde de çok net bir şekilde yasaklanmış bir hükümdür. Kan bileşenlerinden hiçbir şekilde ne ad altında olursa olsun farkı talep edilemez. Bunu biz duyduğumuzda zaman mutlak suretle bakanlığımıza yazılı şikâyette bulunuyoruz. Bu da bir çağrımız olsun; eğer herhangi bir hastaneden kendilerine Kızılay'a ulaştırılmak üzere kan parası talebi yapılıyorsa lütfen bunu bir ihbar haline getirsinler" ifadelerini kullandı. Alpaslan Demir

Editör: İleri Sosyal