Hesap verin geçmiş yıllarım bana
Gam kasavet çeke çeke büyüdüm
Hiç şansım olmadı rahattan yana
Dert çıkını çöze çöze büyüdüm

Evimizde nüfusumuz çoğudu
Kazancımız gelirimiz yoğudu
Toprak damlı bir evimiz varıdı
Mertekleri saya saya büyüdüm

Belenip de büyümüştüm höllükte
Akranlarla oynar idik küllükte
Koyun kuzu güder idik birlikte
Çayırlarda koşa koşa büyüdüm

Toprak yolda yalın ayak koşardım
Bazen tökezleyip yere düşerdim
Değnekten atımla dağlar aşardım
Deh eyleye deh eyleye büyüdüm

Ölüm gelip kapımızı çalınca
Hasta babam genç yaşında ölünce
Öksüz yetim boynu bükük kalınca
Yokluğunu çeke çeke büyüdüm.

Akşam yatağıma yattığım zaman 
Üç Kulhü bir Elham okurdum tamam
Zalimdi pireler vermezdi aman
Uykularım böle böle büyüdüm

Akranlarla ne oyunlar kurardık
Çayırlıkta çelik çomak oynardık
Bahçelerden erik, elma yolardık
Derelerde çime çime büyüdüm

Muhannet söz ile vururdu taşı
İçime akardı gözümün yaşı
Çökelek ekmekle bulamaç aşı
Kaşıklayı kaşıklayı büyüdüm

Yaramazdım alışmıştım patağa
Çift sürerdim elim yetmez tutağa
Ara sıra altımdaki yatağa
Sidikleyi sidikleyi büyüdüm

Geceleri yatıp uyurken taman
Yamalık yamardı cefakâr anam
Kış ortası biter kalmazdı saman
Dağdan keven söke söke büyüdüm
Ne vardı ki hayat bize zorudu
Umutlar aşina hayal korudu
Yamalıklı bir pantolum varıdı
Senelerce giye giye büyüdüm

Pirimiz yoktu ki peşine düşek
Ömrümce görmedim rahat bir döşek
Önüme kattılar bir topal eşek
Odun tezek çeke çeke büyüdüm

Kısacası perişandık haliyle
Dertler sıralıydı çile kafile
Ayakkabım yoktu çorap nafile
Dikenlere basa basa büyüdüm

Günden güne azdı dinmedi acım
Çalıştım didindim yetmedi gücüm
Köyde kalamazdım zorudu geçim
Gurbet eli geze geze büyüdüm

Çocukluğum hatırımdan gitmiyor
Ozan Yüksel ne söylese bitmiyor
Hayat bir bilmece akıl yetmiyor
Ömür boyu çöze çöze büyüdüm

DÖRTLÜKLER ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ – Şahin Güvenç
Ozan Yüksel Koç dörtlükleri dizim dizim dizmiş, eskiden köyde nasıl büyünmüş, onu yazmış. 
Bunlara yoksulluğun şiiri denilebilir. Ancak ne iyi ki şiirin yoksulluğu değil.
Köyde, eskiden nasıl büyündüğünü anlatan dizeler gerçeğin ta kendisiyken, öyle büyünmesine bir övgü olmamış. Olsa olsa ‘İşte böyleydi, böyle büyüdük. Başka değil. Bunlarsa iyi değil. Ancak bilinmeli, bilinsin,’ amaçlı olmuş.
Bunlar, ‘Olmasın böyle şeyler, bir daha yaşanmasın. Daha iyi, daha güzel şeyler olsun. Bizim yaşadıklarımızı gelecek kuşaklara yaşatmamalı. Biz yaşayamadık, bizim yaşayamadıklarımızı da yaşamlarına katsınlar, onlar yaşasın,’ demek için yazılmış.
Eline, diline, yüreğine sağlık Yüksel Koç. Sağ ol, var ol.