Eski NASA astronotu Anna Lee Fisher ve Kanadalı astronot Julie Payette, Uzay Kaşifleri Derneği (ASE) tarafından düzenlenen "Planetary Congress" (Gezegen Kongresi) etkinliği sırasında Dünya'ya ve uzay keşfine odaklanmanın önemini vurguladılar. Bu etkinlik Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi'nin (GUHEM) ev sahipliğinde Uludağ'daki Bursa Business School'da gerçekleşti.

Anna Lee Fisher, Türkiye'yi üçüncü kez ziyaret ettiğini ve Türkiye'yi ve yemeklerini çok sevdiğini ifade etti. Türkiye'nin uzay çalışmaları konusunda ilerlediğini ve kendi astronotlarını uzaya göndermeye hazırlandığını belirten Fisher, bu gelişmenin harika olduğunu söyledi.

Fisher, "Uzaydaki ilk anne" unvanıyla bilinir ve kızının dünyaya gelmesi ve kısa bir süre sonra uzaya gitmesiyle ünlüdür. Bu deneyimi paylaşan Fisher, aynı anda annelik ve uzaya gitmek gibi zorlu bir deneyimin altından nasıl kalktığını anlattı. Aynı zamanda kızının da medya sektöründe yoğun bir kariyere sahip olduğunu ve bu deneyimlerin genç kadınlara ilham kaynağı olabileceğini belirtti.

İsviçre'de yasaklanmıştı: İlk açıklama geldi! İsviçre'de yasaklanmıştı: İlk açıklama geldi!

Fisher, uzaydan gezegenimize bakmanın güzel bir deneyim olduğunu ve artık SpaceX, Blue Origin ve Virgin Galactic gibi şirketler aracılığıyla daha fazla insanın uzaya gidebileceğini belirtti. Uzayın insanları bir araya getiren tek şey olduğunu vurguladı.

Kanadalı astronot Julie Payette ise Türkiye'yi ilk kez ziyaret ettiğini ve Türkiye'nin uzay çalışmalarındaki ilerlemesini takdir ettiğini söyledi. Uzaya gitmenin ayrıcalıklı bir deneyim olduğunu ve insanların Dünya'nın ortak bir gezegen olduğunu unutmamaları gerektiğini ifade etti.

Payette, ilk görevinde Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (UUİ) inşa aşamasında yer aldığını ve uzay mekiği Discovery ile UUİ'ye gittiklerini anlattı. Uzayda dünyanın her yerinden insanlarla çalışmanın ayrıcalıklı olduğunu belirtti ve diğer insanların da bu deneyimi yaşayabilmesini diledi.

Astronotlar, Dünya'nın insanlığa ait olduğunu ve onu korumanın herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladılar. Hangi ülkeden olduğunuzun veya hangi dili konuştuğunuzun önemli olmadığını, ortak bir gezegeni paylaştığımızı ve bu gezegeni korumanın önemli olduğunu söylediler. (AA/Haber Merkezi)

Editör: Duygucan Baloğlu