Yozgat'ta bulunan camilerde kılınan cuma namazında "Dua: Rabbimize Sığınmanın Sözlü İfadesi" konusu ele alındı.

yozgat cami (10)

Yozgat’ta tüm emeklilere ücretsiz oldu! Yozgat’ta tüm emeklilere ücretsiz oldu!

Diyanet İşleri Başkanlığı, 03 Mayıs 2024 tarihinde Cuma Hutbesini "Dua: Rabbimize Sığınmanın Sözlü İfadesi” olarak belirledi.

yozgat cami (9)

Başkanlık tarafından belirlenen hutbede şu ifadelere yer verildi: “Yüce Rabbimizin darlıkta ve bollukta, neşede ve üzüntüde, her şart ve durumda bize lütfettiği bir iltica kapısı vardır. Bu kapının adı, dua kapısıdır. Dua, Allah’a imanımızın ve kulluğumuzun sözlü bir tezahürüdür. Rabbimizin yüceliğinin ve daima O’nun yardımına muhtaç olduğumuzun itirafıdır. Dua, ibadetlerimizle birlikte Allah’ın rahmet ve bereketini, af ve mağfiretini talep ettiğimiz yakarışımızdır. Görev ve sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra kararlılığımız ve gayretimizin bir ifadesidir. Dua, bizi diri tutan manevi bir güçtür. Kötülüklere karşı koruyan bir kalkandır. Yüce Rabbimiz, duanın en nâdîde örneklerini Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin dilinden bize öğretmiştir. Hz. Âdem’in dilinde dua, nedamettir. O ve eşi Hz. Havvâ, yaptıkları bir hatadan sonra hemen pişmanlık duyarak şu sözlerle Allah’a sığınmışlardır: ‘Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan oluruz.’ Hz. İbrâhim’in dilinde dua, sadakattir. O, nice ağır imtihanlardan geçmesine rağmen Allah’a teslimiyetini hiçbir zaman yitirmemiş ve şöyle niyazda bulunmuştur: ‘Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar.’ Hz. Eyyûb’un dilinde dua, sabır ve metanettir. O, yakalandığı amansız hastalık karşısında şu dua ile Rabbinden şifa talep etmiştir: ‘Rabbim! Ben bir derde tutuldum. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.’ Hz. Yûsuf’un dilinde dua, iyi bir insan olma ve hayırlı bir akıbete ulaşma dileğidir. O, iffetinden ödün vermediği için uğradığı çirkin iftira karşısında nice sıkıntılara maruz kalmış ve Rabbine şöyle yakarmıştır: ‘Allah’ım! Dünyada da ahirette de beni himaye eden, koruyup gözeten Sensin. Canımı Müslüman olarak al ve beni salih kimselerin arasına kat!’ Hz. Mûsâ’nın dilinde dua, Allah’tan yardım ve kolaylık istemektir. O, inkârcı zalimlerin türlü zorbalıklarına asla boyun eğmemiş, ümidini yitirmemiş ve şöyle diyerek Allah’a dua etmiştir: ‘Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşlerimi kolaylaştır.’ Hz. Îsâ’nın dilinde dua, helal ve temiz rızık talep etmektir. O, kendisine iman edenlerin isteklerini şu duayla Allah’a arz etmiştir: ‘Rabbimiz! Bizi katından rızıklandır. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın.’ Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in pek çok hadisinde bizim için nice güzel dua örnekleri vardır. Biz onun dualarından; yaratılışımızın gayesini, varlığımızın amacını öğreniriz. Dünyada mutluluğa ahirette ebedi kurtuluşa nasıl ulaşabileceğimizin yollarını görürüz. Onun dualarında imanın, ibadetin ve güzel ahlakın bir mümin için neler ifade ettiğini, hâsılı iyi bir insan, samimi bir Müslüman olma gayretini görürüz. Duanın bereketinden, verdiği huzur ve sükûnetten kendimizi mahrum bırakmayalım. Ailemiz, milletimiz ve tüm insanlığın selameti için Rabbimize gönülden dua edelim. Gazze’de ve dünyanın farklı yerlerinde zulme maruz kalan kardeşlerimizin kurtuluşu için Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunalım.”

Kaynak: Haber Merkezi