Sıralama yayınlandı: Yozgat ne durumda? Sıralama yayınlandı: Yozgat ne durumda?

Yozgat İl Müftü Yardımcısı Aybala Tuğba Uzuner tarafından gerçekleştirilen sohbet programında “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” konusunu ele alındı.

“SORUMLULUKLARIN FARKINA VARMALIYIZ”

Programda “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” başlığı altında vatandaşlara bilgilendirme yapan Uzuner, “İnsanın özüyle, sözüyle ve bütün benliğiyle istikamet üzere yaşaması imanın gereğidir. İstikamet, imanla verdiğimiz söze sadık kalmaktır. Hayatımızı Cenâb-ı Hakkın emir ve yasaklarına göre tanzim etmektir. Sevgili Peygamberimizi gönülden sevmek, onun gibi dosdoğru, emin ve yüce bir ahlak üzere olmaktır, imanın bize yüklediği sorumlulukların farkına varmaktır. İstikamet, imanı, ibadeti, ahlakı, sosyal ve ticari ilişkileri hayatın her anını ve alanını kuşatan bir kavramdır. İnsanın fiilleri çeşitli olduğu gibi istikametin de çeşitleri vardır: İmanda istikamet, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in son peygamber olduğuna, meleklere, peygamberlere, kitaplara, ahirete, kaza ve kadere gönülden inanmaktır” ifadelerini kullandı.

“BU YOL, SIRAT-I MÜSTAKİMDİR”

Elinden ve dilinden emin olunan bir Müslüman olmak gerektiğine işaret ederek konuşmasına devam eden Uzuner, “Müslüman dilde, kalpte, nefiste, bedende, ruhta, sırda, iyilik ve hayır adına ne varsa her şeyde istikamet üzere olandır. İbadetleri aksatmamak, anne ve babalık, eş ve evlatlık, komşu ve akrabalık görevlerini yerine getirmek dosdoğru yolda olmak demektir. Rabbimizin ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ emrine uygun bir ömür geçirmektir. Yalan ve hileye, aldatma ve haksızlığa asla tevessül etmemektir. Allah’ın koyduğu helal ve haram ölçülerine titizlikle uymaktır. Edep ve iffeti, onur ve haysiyeti muhafaza etmektir. İstikamet, daima helal dairesinde yaşamaktır. İçki ve kumara bulaşmamak, faiz, kul ve kamu hakkı yememektir. Ne bir kimseye zarar vermek, ne de kimseden zarar görmektir. Elinden ve dilinden emin olunan bir Müslüman olmaktır. Cenâb-ı Hak, yaratılmışların en şereflisi olan insanı yeryüzünde halife kılarak kendine muhatap kabul etmiştir. Huzurlu bir hayat için onu akıl ve irade gibi iki büyük nimetle süslemiş, peygamberler ve kitaplar göndererek de ona dosdoğru yolu göstermiştir. İşte bu yol, imanın rehberliğinde, ibadet ve ahlakın güzelliğinde, sınırları bizzat Yüce Allah tarafından çizilen ve istikamet üzere yürünen yoldur. İslam, bu yolu Müslümana bir hedef olarak sunmuş, Kur’an bizi bu yola çağırmış, Peygamberimiz bu yol üzere bize rehberlik etmiştir. İşte bu yol, sırat-ı müstakimdir. Hayatı bu doğrultuda tanzim etmek, bu yolda istikrarlı bir şekilde yürümek ise istikamettir” diye konuştu.

“ÖRNEK ALARAK VE ÖZÜMSEYEREK HAYATA AKTARMALIYIZ”

Uzuner, şu şekilde devam etti: “İstikamet, kişinin imanla Allah’ın emniyetine sığınmasıdır. İman hayatımızı anlamlandıran en yüce değer, bütün bir benliği ve varlığı kapsayan en temel disiplindir. İman etmekle kişi, hem kendi varlığına, hem bütün var oluşa, hem hayata, hem de ölüm ve sonrasının anlamına ilişkin sorulara cevaplar bulur. İman, insan olma şerefini, kul olma bahtiyarlığı ile bütünleştirir. İnsana dünyada yaratılış gayesine uygun bir yaşama bilinci aşılar; onun davranışlarını şekillendirir, fikir ve kararlarına yön verir. İstikamet üzere olmak imanı hayatımızın her alanına yaymakla, imanı ibadete ve güzel ahlaka dönüştürmekle mümkündür. İmanın ibadete yansıması, Kur’an-ı Kerim’in emri mucibince riya ve gösterişten arınarak yalnızca Allah’a kul olmaktır. İmanın ahlaka yansıması ise, ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyuran Peygamberimizin güzel ahlakını örnek almak ve özümseyerek hayatına aktarmaktır. Fıtratımıza uygun olmayan ve bizi yaratılış gayemizden uzaklaştıran her türlü söz ve davranışı terk etmektir.”

“HAYATI ANLAMLI KILAN DEĞERLERDİR”

Peygamberin tüm insanlık için rahmet olan öğretilerinin düstur edinmek gerektiğini aktaran Uzuner, “Çocuklarımızın, gençlerimizin ve toplumumuzun zihin ve gönül dünyasında var olan istikameti bir ömür sürdürmeleri noktasında katkı sunacak; tüm dünyayı yeniden istikamet üzere bir hayatla yani İslam ile buluşturacaksak bunu Peygamberimizin tüm insanlık için rahmet olan öğretileriyle yapabiliriz. Müslümanca yaşamanın yolu İslam’a uymak, rotası ise yine İslam’ın gösterdiği istikamettir. Hayatı anlamlı kılan değerler, insanın varoluş gayesi ekseninde şekillenmektedir. Allah’ın peygamberleri aracılığıyla vazettiği bütün hüküm ve değerler, bizzat insanın yeryüzünde ilahi bir kararla var edilmesinin, dolayısıyla varoluş gayesinin tezahürleridir. Asıl olan kötüye karşı iyiden, yanlışa karşı doğrudan, harama karşı helalden, zulme karşı adaletten yana tercihte bulunmaktır. Nitekim ölümün ve hayatın yaratılış amacı da kimin iman ve istikamet üzere yaşayacağını ortaya çıkarmaktır” şeklinde konuştu. Melike Aslı Arslan

Editör: Duygucan Baloğlu