VAKIFLAR tarafından 2018 ihalesi yapılıp restoresine başlanılan Fatih Cami ve Nakıpzade Camilerindeki çalışmaların durması, cami cemaatinin tepkisine neden oldu. Yüklenici firmaların, kurumdan hakkedişlerini alamamaları nedeniyle başladıkları işi yarıda bırakıp, inşaat sahasını terk ettikleri ileri sürüldü. Yozgat’ın tarihi yapılarından, İstanbulluoğlu Mahallesi’nde, tarihi Çapanoğlu Büyük Cami kuzeybatısında 150 metre mesafede yer alan Fatih Cami binası için restore onayının çıkmasının ardından yer teslimi yapılarak, çalışmalara başlanıldı. Ancak, çalışmaların bir bölümü tamamlanmasının ardından yüklenici firma hakkedişlerini alamayınca işi bıraktığı ileri sürüldü. Uzun süre değişik amaçlarla kullanılan kilise binası, 1996’da Fatih Camii adıyla ibadete açıldı. Dikdörtgen şeklinde taşan ve çift katlı bir dış görünüşe sahip tarihi yapının, iç ve dış yapısı aslına uygun olarak restore edilip, çevre düzenlemesi çalışması da yapılacaktı. Tarihi konakların bulunduğu bölgenin girişinde yer alan Fatih Cami’nin restore projesinin iki yıl önce hazırlandığı, Anıtlar Kurulu tarafından birden fazla tadilat projesinde değişiklik yapıldığı bildirildi. Projeye son şekli verilmesinin ardından ihalesi tamamlanan tarihi yapıda yüklenici firma şantiyesini kurup, çalışmalarına başladı. Çalışmaların geçen yıl bitmesi beklenirken, parasını alamadığı gerekçesiyle işi bırakıp, şantiyesini taşıdığı ileri sürüldü.
NAKİPZADE DE AYNI
Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Yozgat’ta restorasyon kapsamına alınan camilerden, Nakıpzade Camiinde de restore çalışmaları yarım kaldı. Köseoğlu Mahallesi’ndeki Nakıpzade Cami’ndeki restore çalışmalarının bir bölümü tamamlandı. Ancak bu camide de ödenek yetersizliğinden çalışmaların durduğu kaydedildi.  Nakıpzade Cami Cemaati, restore için kapatılan camideki çalışmaların uzun süredir durduğunu belirterek tepki gösterdi. Cami Cemaatinden Fevzi Ural, caminin 50 yıllık cemaati olduğunu belirterek, ‘Bu mahallede büyüdüm, gençliğim bu mahallede geçti. Burası çok hafızlar çok cemaatler gördü. Bu camiyi Vakıflar ihale yaptılar, onarımını verdiler. Onarımı 400 günde bitirilmesi gerekiyordu. Ancak mart ayında 720 gün olacak. İki yıl tamamlanacak. Buranın yapılmasından üç ramazan geçti. İl Müftüsü sürekli çağrıda bulunuyor çocuklarınızı, eşlerinizi camilere getirin diye. Ama önce bu camiyi açsınlar ondan sonra bizlerde çoluğumuzu çocuğumuzu getirelim. Caminin içerisinde hiçbir iş kalmadı. Sadece feguhanenin tavanı çakılacak. Başka bir şeyi kalmadı. Müteahhit bıraktı gitti. Buradan 5 tane cemaatimiz vefat etti. Yaşlılarımız camiye gelemiyor, uzak yerdeki camiye gitmek zorunda kalıyorlar o yüzden de camiye gelemiyorlar’’ diye konuştu. Bir başka cemaat ise, ‘’Camimiz üç senedir kapalı, sakat olan arkadaşlarımız var. Koltuk değneği ile gelenler var, tekerlekli sandalye ile gelenlerimiz var, fakat bu arkadaşlarımız üç senedir camiye gelemiyorlar. Hamamcıoğlu camine gidiyoruz ama çok zorluklar çekiyoruz. Karda kışta çok zorlanıyoruz. Bu nedenle camimizin biran önce açılıp ibadete başlamasını istiyoruz’’ diye konuştu. Restoresi bitirilemeyen Nakıpzade Caminin Harime giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre Hicri 1260 Miladi 1844 tarihinde II. Mahmut’un ikinci kadını olan Hoşyar Kadın tarafından medrese ile birlikte yaptırıldığı belirtiliyor. Caminin Kitabesinde Beyhan Sultan’ın manevi kızı, Mihrimah Sultan’ın kızı gibi görülen Hoşyar kadın, aslında Beyhan Sultan’ın manevi annesi, Mihrimah Sultan’ın öz annesi olduğu da kaydedildi. Her iki kızının da kendinden önce öldüğü kitabede belirtilerek, onların adına bu eseri yaptırdığı yazılı olduğu bildirildi. 

Editör: TE Bilişim