Yaptığı açıklama ile vatandaşı bilgilendiren İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin, “Sen değil zaman yavaşlasın” diyerek parkinson hastalığında hareketin önemine dikkat çekti.

“ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR”

Parkinson hastalığı hakkında genel bir bilgilendirmede bulunan Müdür Şahin, “Parkinson hastalığı ilk kez 1817 yılında İngiliz hekim James Parkinson tarafından, ‘titrek felç’ adıyla tanımlanmıştır. Hastalığın temel belirtileri hareketlerin yavaşlığı, titreme, kasların sertliği, duruş ve denge bozukluklarıdır. Hastalık, beyinde dopamin adlı kimyasal maddeyi yapan hücre gruplarının zamanla işlevlerini kaybetmesi sonucu oluşur ve 40-75 yaşları arasında, sıklıkla da 60 yaşın üzerinde başlar. Tüm Parkinson hastalarının sadece yüzde 5 ila 10’unda hastalık başlangıç yaşı 20 ila 40 yaşları arasındadır. Genç yaş grubundaki hastalarda genetik nedenler araştırılmalıdır. Parkinson hastalığı erkeklerde kadınlara oranla biraz daha sık görülür. Ailede bir ebeveyn veya kardeşte Parkinson hastalığı varlığı, o kişide hastalık gelişme riskini yaklaşık iki kat arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.

Sen değil zaman yavaşlasın (4)

HASTALIK BELİRTİLERİNE DİKKAT

Hastalık genellikle sinsi başladığını ve belirtilerinin yıllar içinde, son derece yavaş ama giderek artan biçimde ilerlediğini söyleyen Şahin, “Öyle ki hastalar çoğu zaman hastalığın başlangıç tarihini kesin olarak söyleyemezler. Hastalar ilk belirtinin farkına vardıkları zaman, hastalığın bazı belirtileri uzun zaman önce başlamış olabilir. Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda sıklıkla ilk belirti bir el parmağında veya elde titremedir. Daha seyrek olarak ayak titremesiyle başlayabilir” şeklinde konuştu. 

“Kimi hastada ise yazı yazarken harflerde küçülme veya yüzünde donuk ifade ilk belirtiyi oluşturur” diyen Şahin, özellikle genç yaştaki hastalarda ilk belirtinin bir ayağın içe doğru dönük halde kasılması olduğunu belirtti. Şahin açıklamasına şu şekilde devam etti; “Hastaların hemen tümünde belirtiler tek bir beden yarısında ortaya çıkar ve zamanla karşı beden yarısında daha hafif olmak üzere kendini gösterir. Hastalığın ilerleme hızı ile belirtilerin türü ve şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterecek şekilde farklıdır.”

Parkinson hastalığının temel belirtilerinin; Titreme, kaslarda sertleşme, hareketlerde yavaşlama, duruş ve denge bozuklukları olduğunun altını çizen Şahin, “Parkinson hastalarında tıbbi tedavinin yanı sıra egzersizler de çok önemlidir. Fiziksel olarak zinde olan hastaların uzun hastalık seyriyle daha iyi başa çıktıkları bilinen bir gerçektir. Egzersizlerin, yapılabildiği ölçüde, özellikle kas sertliği ve hareket yavaşlığı üzerine olumlu etkisi vardır” dedi.

“10 BİN YENİ TEŞHİS KONULUYOR”

Parkinson hastalığının uzun süreli, yavaş ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, tedavisinde hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar iş birliği yapması gerektiğine de dikkat çeken Şahin, “Beraberce gösterilecek çaba hem hastanın kendisini rahatsız eden belirtilerin kontrolünü, hem de hastanın daha iyi bir yaşam düzeyine kavuşmasını sağlayacaktır. Türkiye’de 100 bin civarında parkinson hastası olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 10 bin civarında hastaya yeni teşhis konulmaktadır, Parkinson hastalığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla 11 Nisan Dünya Parkinson Günü olarak kutlanmaktadır” diye konuştu.

“HAREKET EDİN”

Yozgat İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin'den açıklama! Yozgat İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin'den açıklama!

Temelde bir hareket bozukluğu olan Parkinson hastalığında hareket etmenin ve egzersiz yapmanın tedavinin vazgeçilmez bir parçası olduğu belirten Şahin, parkinson hastalarına önerilerde bulundu. “Hareket ve egzersiz gerekliliği tüm sağlıklı bireylerde olduğu gibi parkinson hastalarına da tanı konduğundan itibaren geçerlidir” diyen Şahin konuşmasına şu şekilde devam etti; “Düzenli egzersiz, tüm vücudu çalıştıran tempolu yürüme, yüzme, aerobik gibi sporlar genel anlamda tercih edilir. Ancak hastalık ilerledikçe ve özellikle denge bozukluğu, yürürken kilitlenme, gövdede öne doğru eğilme, düşmeler gibi ilaca kısmen veya yetersiz cevap veren daha karmaşık hareket problemleri tabloya eklendikçe programlı ve daha profesyonel destek gerektiren egzersizler ilaç kadar önem kazanır. Düzenli egzersiz yapan hastaların yapmayanlara kıyasla denge ve hareketliliklerinde ilerlemeler kaydedildiği saptanmıştır. Egzersiz sadece yürüyüş, denge, duruşu düzeltmekle kalmaz, Parkinson hastalığının depresyon, durgunluk, yorgunluk ve kabızlık gibi diğer belirtilerini de olumlu etkiler.”

“İLAÇLARI ANİDEN KESMEYİN”

Hareketsizliğin davet edeceği kalp damar hastalıkları ve kemik erimesine karşı da koruyucu olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Dikkate edilmesi gereken bir diğer nokta ise, ilaç tedavisini aksatmamak ve ilaçları aniden kesmemek gerekir. İlaçlar başka bir sağlık sorunu nedeniyle bir süre kullanılamayacaksa nöroloji doktorunun önereceği takvime göre azaltılıp kesilmelidir. Parkinson hastalığı yaşam boyu kişiye eşlik edeceğinden ona teslim olmamak, onu yönetmek gerekir. Tedaviye uyan ve yaşam biçimini uyarlayabilen hastalar ve hasta yakınları ile hastalığın neden olabileceği zorluklar ancak birlikte aşılabilecektir” dedi. Melike Aslı Arslan

Editör: Duygucan Baloğlu