Pusat’a Mektup
Cümle cihanın dikilip karşısına
Bir selam dur sen hakka, şuurla Pusat.
Yıkılsın putlar bir bir senin karşısında
Sanemlere tapanlar titresin Pusat.
Eğilmeyesin celladın karşısında
Taburene tekmeni kendin at Pusat
Kızlar ağlasın da, senin o yadına
Ağızlara bir parmak bal çal. Git Pusat
La adlinin fitnesi sardı cihanı
Bâtılı kaldır da at. Sen cesur Pusat
Yumruklarındaki ekimozları
Sarıp da koş en önde, sen yiğit Pusat
Almıla veya Ayzıt. Değil mi tek ruh ?
Değil mi kalu bela saftaşın Pusat
Ardından gelecek çeriler. Çekme ah!
Yürü! O gamlı gönül senindir Pusat.
Leyl-i barandır. Tanıyor olmalısın.
Kür Şad kanı sende vücut bulmuş Pusat
O yağmurlu geceyi unutamazsın.
Yenilen de galiptir, bu yolda Pusat.
Edebin kudurtsa da Çinli kahpeyi.
Sen mübarek başını çekme ufuktan.
Tam on ikiden vurup da o hedefi.
Asla alıkoyma kendini yolundan.
Tan atarken yağmurlu soğuk bir gece
İçin ürperecek, çekinme Sen Pusat.
Son kanın da damarından çekilince
Arka taşın nereye koydun be Pusat.
Tam olarak bin dört yüz yıl önce bugün
Bir efsane ki; doğdu Ata Yurdumdan.
Geçen zaman değil bin dört yüz, sanki dün
Ağıtlar yakılıyor senin ardından.
İninden çıkacak çokça korkak düşman
Etrafını sarıp, kuşatacak Pusat.
O ruh yanındaydı hep, sana Tanrıdan
Ruhlarımız and içecek seninle Pusat.
Ne bir hikayedir bu, ne de bir masal.
Beni iyi dinle, delikanlı Pusat.
Sanma ki; eğlencedir sana bu misal.
Kulaklarını dört aç. Dinle sen Pusat.
Celalettin Turan