Ayakta daire çizerek, gezinmeyi bırakıp.

Daha önceki oturduğu yere tekrar çömeldi.

Bir taraftan da arkadaşı. Hafız’a cevap vermek için durgun bir ses tonuyla söylendi:

-Gardaş!… dedi.

Derin bir iç çekti ve konuşmasını sürdürdü:

-Kainat!!!… Sevgi!… üzerine kuruldu.

Rabbime hamd olsun. O güzel Rabbimiz biz insanlar… için gönlümüze, yüreğimize Sevgiyi. Önümüz ede sayısız nimetleri cömertçe sunmuş…

“Kullarım… yararlansın” diye.

O… cömertler cömerdi değil mi?…

Evet gardaş. Biz bu dünyaya sadece, yiyip içmek için gelmedik... Onun için.

Rabbim biz kullarına… nimetlerini cömertçe sunarken, elbette bizlerden de istekleri… var idi.

Bu isteklere cevap vermek için de, yaptığımız her işleri Sevgiyle Hak’ka teslimiyetle sabırla yapmalıyız.

Yoksa yaratılan diğer canlı varlıklardan ne farkımız kalır?..

Sevgisiz insan… Bir kuru ağaca benzer. Ne gölgesi olur, nede de dalı.

Biz insanların yaşantısı.

Lokantayla, tuvalet arasında geçmemeli!...

Rabbine yakın olmak için. Sevmeli Sevdalanmalı…

Bu bir Çiçek, bir Gül yada. Bir hanım ve yağı da bir delikanlıyı. Sevip sevdalanmalı.

Tertemiz bir Gönül aşkıyla. Yanıp kavrulmalısın. Yeter ki bu Sevgin Yaratan’ın… için olsun sevdan ona yakınlaştırsın...

Burada benim Sevgimdeki muradım!... Rabbimedir… Ben Onun… İçin Sevdim!… O!.. insanın… kaşı gözü değil. Senin de bakıp ta gördüğün o kısa boyu da değil.

Çoğu insanların bakıp ta göremediği.

O engin Sevgisi Merhameti Samimiyeti…

Allah (cc) Kıyamet Gününde şöyle buyuruyor:

“Yalnız Benim rızam ve büyüklüğüm için bir birlerini sevenler nerede? Arşımın gölgesinde başka bir gölgenin bulunmadığı bugünde, Ben onları kendi gölgem -himayem- altına alırım.” (Müslim, Birr: 37)

Cananın… Yaptığı yanlışları da tartarsak!… Manevi yönden eksik yetiştirilişinden!...

Elbette o zaman devreye. Hemen Nefis ve Şeytan girerek.

Böyle yarıda kalmış. İnsana musallat olarak, ona hata… yaptırmak.

İşin garibi. Bu hatayı o insanın. Farkına varmadığı.

İçinde bulunan Sevgiden veya öfkeden vs o insanı teslim alarak istediği tarafa çekmek!...

Şeytan… bu, Nefis bu. Tabi ki yanlış olanları o insanların gönlünde, gözünde güzel göstermek ve hataya düşürmek. Cananda olduğu gibi!…

Benimde niyetim. Allah’ın helal kıldığı bir emrini yerine getirip Sevdiğimle buluşmaktı…

Cananla kısmetse evlenip yuva kurmak. Çocuklarımız olmasa da. İstedim ki onun o güzel Sevgisi Merhameti vs. Çoğunun bakıp ta göremediği güzellikler. Bir hiç uğruna kaybolup gitmesin, diye.

Sevdiği için çırpınışlarını sergiliyordu.

Halim… Sözlerini sürdürürken Hafızın da gözleri uykuyla buluşuyordu.

Kapanan göz kapaklarını hafifçe açarak mırıldandı:

-Peki. Ne yapmayı düşünüyorsun?... dedi.

Halim… gene bir derince iç çekerek:

-Gönül bu!… Beden yaşlanıp her şeyden vazgeçerek geride kalabiliyor... Gönül’e gelince. O ne gocuyor, nede Sevdasından vazgeçiyor diye;

Bir kuş gibi süzülerek. Uçuyor uçuyor, senide taştan taşa çalarak. Peşinden koşturuyor.

Niyetim Haktır… Canana… gelince Hakka varmak için. Onlar!… bir vesile ve sebeptir. Hafız:

-Anladığım kadarıyla sen. Cananı mahpustan… çıkmasını bekleyeceksin?… Ya gardaş kusura bakma ama… O seni istememiş. Sen ise hep ona doğru koşuyorsun?. Onu kaç sefer görmeye gittiğinde.

Sana tene zül edip, yanına dahi gelmemiş bile.

Bir de altı senemi ne ceza yatacakmış?…

Gardaş… köylerde kız mı yok? Köküne kıran mı girdi?. Bir sürü karı, kız var.  Yani sığır gıyla… kürü.

Canan… için kendini bu kadar telef etmeye değer mi?...

Halim… gecenin karanlığında aşılmaz dağları aştı. Yuvalarında uyuyan. Kuşları uyarttı Sevdiğine sızlanan Gönüllerin pınarlarını çağıldattı. Seher yeli gibi esti coştu. Durgunlaşıp sakinleştiğinde mahmur bir ses tonuyla:

-Sevgi fedakarlık ister!… Sevgi karşılık beklemeden kucak açmaktır. Aşkla gönlünden yüreğinden göz kırpmadan verebiliyorsan Aşktır… Aşkın bir diğer adı da Sevgidir… O bu Sevgiden bu Aşktan nasibini alamayıp hep kaçıyorsa… bu onun sorunu.

Ben kendi Sevgimi Sevdamı taşıyorum, istedim ki onunla birlikte Ona!… Aşkla gitmek, bu Aşka… Gelirse o kazanır diyordum.

Evet gardaş… onun içindir ki. Altı değil, altmış yılda mahpus yatsa. Allah için… Ömrüm oldukça Onu bekleyeceğim. Ben ona giderek buluşup görüşmesem de.

Dışardan benden hep kaçıyor gibi görünse de. O beni seviyor… Bunu biliyorum, diyerek.

Yarım yamalak uyuklayan Hafız’ı. Gökyüzünde Sevgiyle ve sağa sola dağınık Yıldızlarla.

Hal bur gibi büyük Ay dedesiyle baş başa bırakarak.

Çekirgelerin çıkardığı müzikleri eşliğinde evine gelerek. Anasının hazırlamış olduğu. Yatağına geçerek. Oda ölümün, yarısı olan, uykuya dalıp gitti.

Selam ve dua’larımla.