Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tarım şehri Yozgat’ı da yakından ilgilendiren tarım sektörüne yönelik müjdeler hakkında açıklamada bulundu.

Bakan Kirişci, tarımsal üretimin, istihdama katkısı, sanayiye sağladığı ham madde ve gıda arz güvenliği noktasında ülkeye önemli katma değer sağlayan sektörlerin başında geldiğini dile getirdi.

Bu nedenle kırsal alanların geliştirilmesi, ülkenin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması noktasında önem arz ettiğini kaydeden Bakan Kirişçi, “Bakanlık olarak biz de tarım sektörünün mevcut durumunu analiz ederken, geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretirken bu noktaları göz önünde bulunduruyoruz" ifadelerini kullandı.

Gıda arz güvenliğinin, milli savunma sanayisi kadar önemli bir konu olarak gündemlerinde yer aldığını söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu; "Bu riskler, dünyayı, tarımsal üretimde her zamankinden daha çok korumacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımsal üretim, ikamesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan bir sektör haline gelmiştir. Biz de son 20 yılda olduğu gibi şimdi de tarımsal politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Tarımda güçlü ve kendine yeterli konumda olmadan, güçlü ve büyük Türkiye'yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Bu bakış açısıyla üretim kaynaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde kullanacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye yüzyılının kapılarını araladığımız bu günlerde daha güçlü bir tarım sektörü için her zamankinden daha çok çalışıyoruz ve sektörü güçlendirecek hamlelere imza atıyoruz."

"ALTYAPISI GÜÇLENDİRİLECEK"

Kirişci, bu minvalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kırsal Dönüşüm Projesi" ile çiftçilere 10 yeni müjde açıkladığını anımsatarak, bu projelerin hayata geçirilmesiyle, Bakanlık olarak, üreticileri koruyup tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceklerini dile getirdi.

Bakan Kirişci, 10 müjdenin detaylarına ilişkin bilgileri de paylaştı.

İlk projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan'da devreye alınan Karadeniz doğal gazı ile ilgili olacağını anlatan Bakan Kirişci, şunları kaydetti; “Birinci projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak'ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır."

Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi.

Kirişci ikinci projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti.

Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, "Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız" diye konuştu.

OSB'LERİN SAYISI ARTIRILACAK

Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin üçüncü proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi.

"Yerinde üretim - yerinde tüketim" anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB'lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti; "Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1’inci, dünyada ise 7’nci sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgâr, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız."

Kirişci, sulama konusunun dördüncü proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti.

Ülkede kullanılan suyun yüzde 77'sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı; "Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 45-50'ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz."

HAYVANCILIK GELİŞTİRİLECEK

Kredi çekmek isteyen Yozgatlılara uyarı! Hesaplar değişti Kredi çekmek isteyen Yozgatlılara uyarı! Hesaplar değişti

Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye'nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı.

Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7’nci projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, "Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17'sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda 'yerli ve milli üretim' hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız 'alım garantisi' ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7’nci projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz" dedi.

Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını ve kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, "Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız" şeklinde konuştu.

Bakan Kirişci 8, 9 ve 10’uncu projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi; "8’inci projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan'da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik. 9’uncu projemizle, 'İlk Evim Kampanyamız' şartlarıyla 'akıllı köy evi' sahibi olma imkânı getiriyoruz. 10’uncu projemizle, evini 'akıllı köy evine' dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." AA

Editör: İleri Sosyal