Sebepsiz yere iştahta azalma, kilo kaybı, çok çabuk yorulma, gece terlemeleri varsa kanserden şüphelenilebileceğini söyleyen Şahin, kanserin hangi organdaysa ona göre belirtileri olduğunu belirtti.
Şahin, kadınlarda en çok görülen kanserin meme kanseri ve jinekolojik kanser olduğunu, erkeklerde de en çok prostat kanserinin görüldüğünü söyledi. 
Hem kadında hem de erkekte yaygın olarak görülen kanserin ise akciğer ve bağırsak kanseri olduğunu belirten Dr. Şahin, “Sebepsiz yere iştahta azalma veya azalma olmamasına rağmen sebepsiz yere kilo kaybı, yorucu bir iş yapılmamasına rağmen çok çabuk yorulma ve nedensiz gece terlemeleri varsa kanserden şüphelenilebilir. Bazı kanser türlerinde kendine özgü belirtiler de mevcuttur. Örneğin meme kanserinde memede kitle olabilir. Kalın bağırsak kanserinde büyük abdest öncesi veya sonrasında makatta kanamalar olabilir. Akciğer kanserinde ise geçmeyen öksürük, kanlı balgam olabilir. Beyin tümörün de ise nedensiz yere bayılmalar ve geçmeyen baş ağrıları olabilir. Aslında kanser hangi organdaysa ona göre belirtileri vardır” dedi.


“KANSERLER ÇOK ÖNEMLİDİR”
Her kanserin genetik olmadığını ama genetik etkenlerin de büyük oranda etkisinin olduğunu kaydeden Şahin, “Yapılan araştırmalara göre meme kanseri vakalarında ailede öyküsü olanların, öyküsü olmayanlara göre meme kanseri görülme ihtimalinin diğerlerine göre yüzde 30 daha fazla olduğudur. Genetik kanserlere başka bir örnek ise, kolon kanseri yani kalın bağırsak kanseridir. Tabii ki her kanser genetik geçişli değildir. Çevre kirliliği, çevrede artan kimyasal atıklar, GDO‘lu gıdalar, kronik hastalıkların artması ve bu hastalıklar nedeniyle çok fazla ilaç kullanılması gibi birçok faktörün kanseri tetiklediğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“HÜCRESEL YAYILIMLAR OLABİLİR”
Vücutta tespit edilebilecek kanser hücrelerinin olduğunu, bununla birlikte bağışıklık sistemi aktif olarak çalışıyorsa bu kanser hücreleri çoğalıp hastalık haline gelmeden önce vücudun ortadan kaldırabildiğini söyleyen Şahin, bunun için vücutta bulunan “naturalkillers” denilen doğal öldürücü kanser hücrelerin olduğunu ve bu hücrelerin kanser hücrelerini vücutta bulup yok ettiğini belirtti.
Bağışıklık sistemini sekteye uğratacak bazı durumlar olduğunu ifade eden Şahin, “Geçirilmiş bir cerrahi ağır hastalık, ciddi bir stres, kimyasallara maruz kalmak gibi durumlarda bağışıklık sistemi sekteye uğrar ve kanser hücrelerini öldüremez. Bu kanser hücreleri çoğalarak orada bir hastalık haline gelebilir. Bunlar tedavi edildiği halde tedavi öncesinde ve sonrasında bizim tespit edemediğimiz hücresel yayılımlar olabilir. O bölgeden bir süre sonra yayılarak çıkabilir. Bunu vücut oluşturduğu için bir yerde oluşturduğunu başka bir yerde oluşturabiliyor. Biz bütüncül bir yaklaşımla yaklaşıyoruz. Buna neden olan faktörleri tespit edip, bunları düzeltmeye çalışıyoruz ve tekrarlanmaması için uğraşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Şahin, “Kötü alışkanlıklardan uzak durulması gerekir. Gereksiz yere ilaç kullanmamamız gerekir. Vücudumuza kimyasal almamalıyız. Beslenme düzenimiz çok önemli, düzenli ve dengeli beslenmeliyiz. Konserve gıdalardan ve paketli gıdalardan uzak durmamız gerekir. Uyku düzeni çok önemlidir. Stres kanser olma riskini artıran önemli faktörlerdendir.” dedi. 
 »Haber Merkezi

Havalar bozunca Yozgat oraya akın etti! Havalar bozunca Yozgat oraya akın etti!
Editör: TE Bilişim