Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan 29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve modernleşme yolundaki adımlarını simgeliyor. 100 yıl önce bugün, Türk milleti, bağımsızlık mücadelesinin ve bir cumhuriyetin temellerini attı. Bu yıl, Cumhuriyetimizin 100. yılını, bu tarihi dönüm noktasını coşkuyla kutluyoruz.
Cumhuriyet, Türkiye'nin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinin ardından, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, ulusal egemenliği halka vermek ve ülkeyi modern bir devlet yapmak amacıyla büyük bir mücadele verdi. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Cumhuriyet, sadece coğrafi sınırlarla değil, aynı zamanda düşünsel ve kültürel sınırlarla da çevrili olmayan bir ulusun doğuşunu temsil etti.
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken, geçmişimize bir göz attığımızda büyük başarılar ve dönüşümlerle dolu bir yolculuğu gözlemliyoruz. Eğitimden ekonomiye, kültürden siyasete kadar birçok alanda önemli reformlar gerçekleştirildi. Bu başarıların altında, Türk milletinin birlik ve beraberliği, özgürlüğe olan inancı ve halkın aktif katılımı yatmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk her daim gençliğe önem vermiş ve gençlerin ilim ve fende başarılı olmasını, kurduğu cumhuriyeti ilelebet yaşatmasını istemiştir. Bunu ifade eden bir sözü ise şöyledir: "Gençler! Cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz." Gençliğe güvenen Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti gençliğin daima yaşatacağına inancı tam olmuştur. Ben bir Türk genci olarak, ATAM kurduğun Cumhuriyet’i ilelebet en iyi şekilde yaşatacağıma söz veriyorum.
Atatürk’ün gençliğe olan inancı ve güveninden yola çıkarak, Cumhuriyetimizin 100. yılına vurgu yaparken, geleceğe dönük umut ve hedeflerimizi de göz önünde bulundurmalıyız. Geleceğe doğru adım atmamız gereken bir dönemdeyiz. Bilim ve teknolojide ilerlemeli, eğitim sistemimizi güçlendirmeli, demokratik değerleri korumalı ve ülkemizi uluslararası alanda daha etkili bir şekilde temsil etmeliyiz.
Cumhuriyet Bayramı, sadece bir geçmişi kutlamak için değil, aynı zamanda bir geleceği inşa etmek için bir fırsattır. Birlik ve beraberlik içinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlarken, gelecekte daha aydınlık, daha özgür ve daha refah bir Türkiye'nin temellerini atmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Bugün, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz, geçmişimize saygı göstermek ve geleceğe umutla bakmak için bir fırsattır. Bu özel günü coşkuyla kutlayarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerini ve ilkelerini daha da yücelterek, gelecek kuşaklara daha iyi bir Türkiye bırakma sorumluluğunu taşımalıyız.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 100. yılını coşkuyla kutluyor ve geleceğe umutla bakıyoruz. Her birimizin, Cumhuriyetimizin değerlerini koruma ve geliştirme sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğun bilinciyle, birlik ve beraberlik içinde Cumhuriyetimizi daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında bize cumhuriyetimizi armağan eden ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bize bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve bizlere bu cennet vatanı armağan etmiştir. Bağımsızlığımızı ulu önderimize borçluyuz. Bize armağan ettiği cumhuriyetimizin 100. yılını tüm Türkiye’de büyük bir coşku ile kutluyoruz.
Bugün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutlayalım, kalbimizde Atatürk, ellerimizde bayraklar çocuklar gibi şen 100. yıla yakışır şekilde marşlarla, sevinçle, coşkuyla kutlayalım ve Türkiye'nin değerlerine ve mirasına olan bağlılığımızı haykırarak yineleyelim. Atatürk'ün önderliğinde gerçekleşen bu tarihi dönüşümü anmak, Türk milletinin bir arada daha da güçlü bir şekilde ilerlemesine vesile olsun.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.
Nice 100 yıllara, Cumhuriyetimiz! Geleceğe umutla yürüyoruz.