Senin gözyaşlarının ıslattığı sayfalar,
belki benim gözyaşlarıma teselli olur.
belki aynı yerde aynı sayfada ağlar,
aynı sayfada güleriz.
kim bilir aynı cümleyi okşar dudaklarımız,
sen ağlama derken ben ağlarım aynı cümlede.
boğazımızda düğümlediğimiz kelimeleri,
buluşuruz.
kavuşuruz sonsuzlukta kim bilir,
kanatların semalar da dolaşırken.
seyre dalar gözlerimiz yaprak arası,
ayrı yazılan kadere ayrı ayrı sayfalarda isyan ederiz.
sayfanın sonuna geldiğimizde aynı imlada buluş yüreklerimiz,
içten içe söylemediklerimiz dile gelir.
buluşur bir noktada,
aynı virgül de nefes alıp aynı ünlemde ağlarız.
kim bilir,
sayfalar ilerledikçe ne anlam kazanır yalnızlığımız,
bilirim köşeler ıssız çünkü sen yoksun,
sona yaklaştıkça biter bütün kederlerimiz.
veda cümlesine sen yazarsın,
çünkü ben sevmem vedaları.
acıların büyüktür vedaların,
kırıntıların yıkık dökük .
kalıntıları sessiz sessiz siner insanın içine,
bir ben tükendi kimse anlamaz seni...