SON günlerde ulusal düzeyde yaşanılan bazı gelişmeler doğrultusunda 'gazetecilik' kimliği de tartışmalı hale geldi. 'Gazeteci kimdir, ne iş yapar?' sorularının yanıtı, çerçevesi net olarak ortaya konulamayınca, herhangi bir gazetede yazı yazan, haberi/imzası(!) çıkan, sosyal medya hesaplarından haber içerikli paylaşımlar yapıp, yorum yapan herkes gazeteci konumunda değerlendirildi/değerlendiriliyor. 

Daha öncede bir kaç kez konuya değinmiştim. Gazeteci herşeyden önce 'militan' olmaz. Araştırmadan, soruşturmadan  haber yapılamayacağı için 'araştırmacı gazeteci' diye herkes kendisine bir unvan da almaz. 'Araştırmacı gazeteci' farklı bir konumdur. Yeri geldiğinde ona da açıklık getiririm. Konumuz şimdilik bu değil.

Muhabir vardır, muhbir vardır. Muhabir aldığı duyumlara göre bilgileri toplayıp, haber haline getirir. Muhbir, sadece herhangi bir konuda ön bilgi verir. Köşe yazarı var, yorumcu var. Bir de bunu hobi olarak yapanlar. Köşe yazarı güncel konularla ilgili, değerlendirmelerde bulunur. Örnekler vermek suretiyle konunun okur tarafından çok yönlü değerlendirilmesine ışık tutar. Kamuoyu oluşturma derdi bulunmaz. Yorumcu, günceli yorumlar. Hobi olarak yazı yazanlar ile uzmanlık alanıyla ilgili değerlendirmelerde bulunanlar 'gazeteci' sıfatını taşımazlar, uzman veya yorumcu olarak adlandırılırlar. 

Adını doğru koymayıp, 'bizdendir' mantığı ile birilerine hak etmediği makamlar, unvanlar, sorumluluklar verirseniz, son yaşanan olayların kahramanları(!) gibi sorunlar ortaya çıkmaya devam eder.