Aslan, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail-Filistin çatışmasına değinerek, yaşananlara dünyanın ve uluslararası mahkemelerin sessiz kalmasına tepki gösterdi.

Okul, hastane ayırt etmeden Gazze'de birçok yere saldırı düzenleyen İsrail'in soykırım yaptığını dile getiren Aslan, Gazze'de akan kanın durdurulması için dünya ülkelerinin sorumluluk alması gerektiğini bildirdi.

Vardiya sistemiyle çalışmaları gerekiyor

"MEMUR VE KAMU İŞÇİSİ MAAŞLARI ARASINDAKİ MAKAS AÇILMAMALI"

Çalışma hayatında kendilerini de ilgilendiren sorunlara değinen Aslan, memurlara verilen seyyanen 8 bin liralık zammın kapsamının genişletilmesini istediklerini, kamu işçilerinin de bu zamdan faydalandırılması gerektiğini söyledi.

Aslan, işçilerin mevcut maaşlarının özellikle kira giderleri dikkate alındığında yetersiz kaldığına işaret ederek, memur ve kamu işçisi maaşları arasındaki makasın açılmaması gerektiğini belirtti.

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de artan enflasyon karşısında ücretli çalışanların alım gücünün düştüğüne dikkati çeken Aslan, 2024'te geçerli olacak asgari ücretin, alım gücü ve enflasyon göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Aslan, gelecek yıl asgari ücrete tek zam yapılacağına yönelik açıklamalar olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Hükümet, asgari ücret konusunda tek zammı değerlendirirken bu konuda bir uyarıda bulunmak istiyoruz. Asgari ücrette öze dönüş düşünülürken, yapılacak çalışmalar neticesinde yüksek bir zamla hem işçi hem de işverenin memnun edilmesi sağlanmalıdır. Asgari ücrette öze dönüş sağlandığında olağanüstü durumlar olması halinde görüşmeler için kapının açık kalması önemlidir."

Emekliye, asgari ücrete, memura yapılan ara zammın kamu işçisine yapılmadığını ifade eden Aslan, kamu işçisinin ekonomik anlamda zorlandığını dile getirdi.

Vardiya sistemiyle çalışmaları gerekiyor1

"KOMİSYONUN YAPISI DEMOKRATİK DEĞİL"

Aslan, asgari ücret görüşmelerinin, devlet, işçi ve işveren kesiminden 5'er üyenin katılımıyla oluşturulan Asgari Ücret Tespit Komisyonunda sürdüğünü anımsatarak, "Bu komisyonun yapısı demokratik değil. Çünkü TÜRK-İŞ dışında 2 işçi konfederasyonu daha var. Bunlar temsili üye sayıları oranında komisyonda temsil edilmelidir. Yani TÜRK-İŞ'ten 5 kişi gireceğine 3 kişi girer, birer tane de diğer konfederasyonlardan girerse daha demokratik olur. Diğer konfederasyonlar da aynı zamanda masada katkı sağlar ve aynı zamanda da sorumlulukları üstlenmiş olurlar." diye konuştu.

Pazarlık masasından kalkılmaması gerektiğini, böyle bir durumda işçilerin temsilcisiz bırakıldığını bildiren Aslan, işçi kesimi temsilcilerinin sonuna kadar müzakere etmeleri gerektiğini söyledi.

"KONFEDERASYONLARIN İMZALADIĞI ÇERÇEVE PROTOKOLÜ BAĞLAYICI OLMAMALI"

Hükümet ile işçi konfederasyonları arasında Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imzalandığını hatırlatan Aslan, bunun sendikalar ile iş yerleri arasında bazı sorunlara neden olduğunu dile getirdi.

Aslan, şunları kaydetti: "Konfederasyonlar işçiyle birebir muhatap olmadıkları için sadece ormanı görerek çerçeve protokolü imzalıyor. Halbuki iş yerlerinin kendine has, çözülmesi gereken sorunları var. Pazarlık masasında işveren diyor ki 'Bunu benim vermem lazım, sorununu çözmemiz lazım.' Sendika diyor ki 'İş barışı bakımından bunun çözülmesi gerekiyor.' Ama kamu işveren sendikası diyor ki 'Çerçeve protokolünde bu yok.' Çerçeve protokolünde olmadığına göre biz artık pazarlık masasında işveren sendikasıyla kavga etmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla bu anlamda konfederasyonlar müzakere yapabilir ama konfederasyonların imzaladığı çerçeve protokolü bağlayıcı olmamalıdır. Asıl bağlayıcı olan sendikalardır."

Vardiya sistemiyle çalışmaları gerekiyor2

"7 BİN 500 İŞÇİ ALINIRSA İKİLİ VARDİYAYA GEÇİLEBİLİR"

Orman teşkilatındaki çalışma düzenine değinen Aslan, her dağın tepesinde bulunan yangın gözetleme kulelerinde orman işçilerinin görev yaptığını söyledi.

Aslan, bu işçilerin buralarda yatıp kalktıklarını ve ayda bir gün izin yaptıklarını dile getirerek, "Buraların ikili vardiya sistemine geçmesi gerekiyor. Yani 15 gün bir vardiyanın gece, 15 gün de bir vardiyanın gündüz çalışması gerekiyor. İşin gereği, işçinin 24 saat orada kalmasını gerektiriyor. Çünkü yangının ne zaman, nerede, nasıl çıkacağı belli değil." diye konuştu.

Bu gözetleme kulelerindeki işçiler sayesinde yangınlara kısa sürede müdahale edildiğini anlatan Aslan, mevcut çalışma düzeninin bu işçileri sosyal hayattan kopardığını söyledi.

Aslan, Tarım ve Orman Bakanlığının, 7 bin 500 işçi alımı talebinin karşılanması halinde ikili vardiyaya geçilebileceğini belirtti.

Turnuvada Sorgun'dan başarı! Turnuvada Sorgun'dan başarı!

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesiyle orman teşkilatından çok sayıda işçinin emekli olduğunu ve yerlerine yenilerinin alınmadığını bildiren Aslan, "Yıl sonu itibarıyla yine emekliler epey var. Dolayısıyla bizim yangına giden arazözlerde 6 artı bir kişinin yani 6 işçi ve bir şoförün olması gerektiği yerde maalesef yine herhalde biz 2 artı bir, 3 artı birlere düşeceğiz. Bunun için diyoruz ki yangını önleyici tedbirlerden kıstığınız paranın katbekat fazlasını yangınlardan sonra harcıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Orman işçilerinin yangın yerine ortalama 12 dakikada ulaştığını belirten Aslan, ancak yangın yerine ulaşan arazözlerde yeterli işçi olmadığı takdirde bunun anlamı kalmadığını bildirdi.

Kaynak: Haber Merkezi