Yozgat Şehir Hastanesi İç Hastalıkları hekimi Uz. Dr. Adem Kara, kış aylarında demir eksikliği tedavisi konusunda bilgiler verdi.
Uz. Dr. Adem Kara, demir, vücudumuzun karmaşık orkestrasında önemli bir rol oynayan hayati bir mineraldir. Bu değerli element, kanımızdaki hemoglobin adlı proteinin temel yapı taşıdır ve oksijeni akciğerlerimizden dokularımıza taşır. Aynı zamanda enerji üretiminde ve kanın üretilmesinde kullanılan demirin eksikliğinde üşüme, vücutta sızlama, bacaklarda kramp, çarpıntı ve yorgunluğun sık görüldüğünü ifade ederek şöyle konuştu: “ Demir eksikliği olan hastalar halsizlik, yorgunluk, üşüme, çarpıntı, nefes darlığı, hafızada donukluk, baş dönmesi, kül veya toprak yeme şikayeti ile başvurabilir. Demir eksikliği anemisi, genellikle yetersiz demir alımı, emilim sorunları veya kronik kan kaybı gibi nedenlerle oluşur. Bu durum, vücudun oksijen taşıma kapasitesini sınırlayarak, bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.”
Demir eksikliğini tedavi etmek için çeşitli yöntemlerin kullanıldığını söyleyen Uz. Dr. Adem Kara, “Tedavide kullanılan yöntemler arasında çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Bunlardan biri, intravenöz (IV) demir tedavisidir. Bu yöntem, demirin doğrudan kana enjekte edilmesini içerir ve bu sayede hızlı bir etki gösterir. Özellikle oral demir takviyelerini tolere edemeyen veya sindirim sistemini rahatsız eden bireyler için IV demir tercih edilebilir. Ancak, bu tedavi genellikle doktor gözetiminde gerçekleştirilmelidir. Diğer bir seçenek ise oral tablet ve süspansiyon demir tedavisidir. Bu yöntem, evde kullanım için uygun olan ve genellikle daha uygun maliyetli olan tablet formunda demir takviyelerini içerir. Ancak, bazı kişilerde mide bulantısı veya sindirim sorunlarına neden olabilir. Demir eksikliğinin eritrosit süspansiyonu olarak verilmesi ise acil kan kaybı olan durumlarda ve daha düşük kan değerleri saptanan hastalarda uygun olabilir” diye konuştu.
Klinik deneyimlerimle demir tedavisinin kan almaktan daha sağlıklı olduğu vurgulayan Uz. Dr. Adem Kara “Basit bir ifadeyle demir tedavisi ile kan yapımı kendi yemeğiniz için malzeme alıp yemeğinizi kendiniz hazırlamanızdır ve bu yolla yapılan kan hücreleri sizin genetiğinize uygun hücreler olup ömür saatlerine sizin vücudunuzda başlarlar. Daha çok acil durumlarda, bazen de elektif (acil olmayan) şartlarda alınan kan tedavisinde ise kan hücreleri başkasına ait olup zaten ömürlerinin bir kısmını tamamlamış olup alındıktan sonra çok uzun süre kan yüksekliği yapamazlar. Pratiğimde hastanın 6 kutu (en etkilisinden) demir tableti kullanması yerine 3 kez birkaç gün arayla ortalama 1 saat süren iv(damardan) demir tedavisi ile kanını 4-6 ünite kan(eritrosit süspansiyonu) almış kadar artırabilmekteyiz. Her iki tedavi seçeneği de, bireyin sağlık durumu, demir seviyeleri ve kişisel toleransı gibi faktörlere bağlı olarak belirlenmelidir. Demir eksikliği anemisi tedavisinde en uygun stratejiyi belirlemek için, bir doktorun bireyin genel sağlık durumunu dikkate alması ve kişiye özel bir yaklaşım benimsemesi önemlidir. Bu nedenle, demir eksikliği anemisi tedavisi, bireyin özel ihtiyaçlarına ve toleransına uygun olarak kişiselleştirilmelidir. Özellikle hemoglobin(kan değeri) düşük hastalara, bilhassa yaşlılara ve kan değeri 10 ve altındakilere iv(damardan) demir tedavisi en güzel seçenektir” diyerek konuşmasını tamamladı.
