TÜRKİYE bir tarım memleketi bu tartışmasız bir gerçek. Ancak son yıllarda Köyler terk edildi ve tarımdan el çekmeye başladık. Köylünün üretimi de azaldı. Binlerce köy boşaldı, genç nüfus şehirlere göç edip Şehirde iş bulma derdine düştü. Köyde kalan yaşlı nüfus ise iş yapamaz durumda. Eski usullerle tarım yapmak imkansız, traktörü, biçerdöveri sürecek genç nüfus Lazım bunlar birbirine bağlı nedenler.
Köylünün ürünü para etmiyor diyoruz. Oysa soframızda tüketilen tüm yiyecekler köylünün mahsulü. Bu işi büyük çiftlikler mandıralar götürüyor. Tarımda teknolojinin kullanımı zaruri hale geldi. Küçük işletmeler iş yapamıyor, pazar ağı kurulamıyor. Tarımsal üretim konusunda da büyük düşünmek gerekiyor. Büyük balıkların küçük Balıkları yuttuğu gerçeği gibi bir şey...
Devlet Tarımdan elini çekti diyoruz. Oysa devlet üretene destek oluyor. Köylünün mazotuna, gübresine, tohumuna destek veriyor. Daha Düne kadar boş tarlasına bile para ödedi ki üretim gelişsin diye. Bir ÇOĞU tarla parası Aldı ama bunu üretime çevirmedi. Koyuna kuzuya para ödedi paralar alındı koyun kuzu satıldı. Baktı ki bu böyle olmuyor devlet baba bu Ödemeleri durdurdu.
Devlet üretme çiftlikleri vardı, örnek çiftliklerdi bunlar. Ama Hantal hale geldi zarar etmeye başladı devlette buraları satıp kurtuldu. Özelleştirme konusunda bazı üretim alanlarının ve devlet üretme çiftliklerinin satılmasına ben de karşıyım. Buralar modern hale getirilip başına dürüst çalışkan onurlu vatansever yöneticiler atanmış olsaydı zarar etmezdi. Bizim de suçumuz var ama her şeyi özelleştirmek de çare olmadı. Devlet vatandaş işbirliği ile bu Tür üretim merkezleri devam etmeliydi.
Köylerin boşalmasına bir çözüm bulmalıyız. Köye dönüş projeleri ile köylerin kalkınması ve üretime geçmesi için çaba sarfetmeliyiz. Şu bir gerçek para verip bunu yapmak Köye Dönüşü hızlandırmadı, hızlandırmıyor. Üretim merkezlerini Köyde kurup köylüye örnek olmak ve buralara köylüyü ortak etmek gerekiyor. Tarım- ziraat mühendislerimiz köylünün BAŞINDA bulunmalı onlara örnek projeler kurdurmalı. Bu projeler devlet destekli devam ettirilmeli. Kalkınmış modern Köyler oluşturulmalı. Gerekirse yeni yerleşim Alanları tesbit edilip büyük köy projeleri ( köy kent projeleri) geliştirilmeli.
Okulu camisi hastanesi ve köy Konağı ile modern Yapıya uygun sağlıklı- büyük Köyler oluşturulmalı. Şehirle ve devlet yolu ile Ulaşımı daha kolay Köyler birleştirilmeli. Ziraat ve Tarım buralarda modern usullerle yapılmalı, sulu tarım teşvik edilmeli. Bu manada kurulacak örnek projeler yaygınlaştırılmalı ve geliştirilmeli. 
Üretim yapan köylünün en büyük sorunlarından biri de pazar ağını kuramamış olması. Küçük Çaplı üretim yapıldığı için bunu pazarlamakta zorluk yaşıyor. Ürünümüz para etmiyor tabiri yanlış. Et, süt, peynir, yağ para etmiyor mu? İyice de para ediyor ama, köylü bu pazarı kendi başına oluşturamıyorlar. Pazar ağının bir ucundan da devlet Baba'nın tutmasını istiyor ki bu konuda HAKLI. Aracı alım merkezleri kurulmalı, devlet kontrolünde ürünler buralarda satış noktalarına aktarılmalı. Köylü üretim yapmalı ama ürününü de hak edilen miktarda Alıp satan birimler satış ofisleri Olmalı ki üretim yapan köylü zarar etmesin. 
İşte yanlış burda Başlıyor köylü sıkıntısını ve eziyetini çekip malı üretiyor ama işin kaymağını aracı tefeci yiyor. Ütün karaborsaya dönüşüyor ve alıcının sofrasına süper Zamlı bir fiyatla ulaşıyor. İşçi
Zarar ediyor, köylü zarar ediyor Borçlarını ödeyemez hale geliyor, üretim yapmaktan da vaz geçip ineği danayı sayıyor o da tüketici duruma Düşüyor.
İşin özü şu öncelikle Köye dönüş projeleri cazip hale getirilmeli. Köyler modern köy kent merkezlerine dönüştürülmeli. Devlet üretme çiftlikleri örnek projelerle yeniden Gündeme alınmalı, buralara köylü üreticiler ortak edilmeli. Köylerde ürünleri toplama, paketleme ve Satışa arz etmek üzere tesisler kurulup iyi bir pazar ağı oluşturulmalı. Üretimi destekleme adına  köylüye para dağıtma yerine projeler oluşturulup devlet desteği ile bu projeler devreye sokulursa yerinde olur. 
Köylü Malın para ettiğini görür ve bu Malın pazar ağı ile satıldığına Şahit olursa neden üretimden vazgeçsin ki? Ama hem üreteceksin hem ucuz satacaksın hemde pazara götürüp bunu sen pazarlayacaksın denirse bu eziyete kimse katlanmaz!.. Bugünkü halimiz bu durumda işte...köylü milletin Efendisi ise bu efendileri biz niye perişan ediyoruz ki?.. Ne mi yapalım hem kendisine, hem Köyüne hemde ürününe sahip çıkalım!.. Yoksa; yoksası şu: her şeyi  doğallıktan uzak suni ve hormonlu yersiniz...