YOZGAT'ta da, Covit19 salgını yaygınlaşıp, hafta sonunda sokağa çıkma kısıtlaması uygulamaya konulunca, sosyal medya hesaplarından birbiri ardına cep telefonlarıyla çekilmiş fotoğraflar yayınlanmaya başlandı, tepki/eleştiri niteliğinde... 

Deniliyor ki; ''Bu kadar insan kısıtlamaya rağmen sokakta geziyorsa Covit19 salgınının bu denli yayılmasının nedenini aramaya gerek yok!'' Doğru bir tespit. Evinde oturup, evinin balkonundan penceresinden bir fotoğraf paylaşmış olsa, yapmış olduğu tespitle birlikte getirdiği eleştiriyi haklı bulmak mümkün. Biraz daha ileriye gideyim. Ekmek almak için fırına, bakkala giderken gördüğü kalabalığı fotoğraflayıp, yayınlamış olsa o da kablüm. Fakat, fotoğrafın birisi şehir merkezinden, diğeri Çapanoğlu Büyük Cami bölgesinden, bir diğeri ise terminal mıntıkasından.

Hepimiz şikayetçiyiz, anlaşılan. Ancak, her birimiz konulan yasağı bir yolunu bulup, delebilme teşalı içerisindeyiz. Görevim nedeniyle kısıtlamadan muaf tutulanlardanım. ''Canım sıkıldı şöyle bir tur atayım da geleyim'' dersem, beni görenler de aynı düşünceyle kendisini sokağa atacaktır. Bunun yerine zorunlu, görevim gereği sokağa çıkmam gereken hallerde sokakta olursam, o zaman durum değişir.

Hiç kimse kendisine göre mazeret üretmesin. Mesele kısıtlamanın olup, olmaması, para cezasının kesilip kesilmemesi değil. Biz gerçekten bu Covit19 belasından kurtulmak istiyor muyuz? İstiyorsak; o zaman kendi sağlığımız için kurallarımızı kendimiz koymalıyız.