Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, 2010-2011 eğitim, öğretim yılının ilk yarısının cuma günü sona ereceğini, İlköğretim ve Ortaöğretim okullarında okuyan yaklaşık 7 bin öğrencinin karne alarak iki haftalık tatile çıkacağını hatırlatarak, öğrencilere ilk dönemde yapılan çalışmaların değerlendirmesini yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Öğrencilerin başarılarını takdir ederken, başarısızlıklarından dolayı cezalandırılmamaları gerektiğini ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:
''Öğrencinin başarısızlığında sosyal çevrenin önemli rolü vardır. Ders notlarına veya aldığı karneye göre, başarısız olduğunu düşünen, eve başarısız bir karneyi götürecek olan öğrenciler genelde üzgün, tedirgin, mahcup, korkak ve karamsar bir ruh halinde çeşitli olumsuz duygu ve düşünceler yaşarlar. Karnesindeki notları nedeniyle çocuklarınıza aşırı disiplinle korkutarak yönlendirmeye çalışmak, utandırmak, cezalandırıcı disiplin yöntemlerini uygulamak gibi yönelimler çocuğunuza yarar sağlamaz. Çocuğun başarısızlığı nedeniyle başka öğrenciyle kıyaslama ve aşağılama gibi davranışlar öğrencileri psikolojik açıdan olumsuz etkileyebilir. Bu tür davranışlara maruz kalan öğrencilerde, öz güvenin zedelenmesi, duygusal dengesizlikler ve eziklik, aşırı kaygılanma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ailelerin zayıf notları bulunan çocuklarını cezalandırmak, yargılamak yerine yapıcı yaklaşımlar sergilemesi yararlı olacaktır. Karne sadece çocuk için değil, öğretmen, okul ve aile için de bir yol gösterici, eğer öğrenci başarısızsa sonuç ne olursa olsun sevginin vurgulanması gerekir. Onu kardeşleri ve diğer akranları ile kıyaslanılmaması gerekir.''
Editör: TE Bilişim
