YOZGAT İl Özel İdaresi mülkiyetinde bulunan İstanbul'daki arsa üzerine öğrenci yurdu yapıldı. Yurdun kullanım hakkı İstanbul Yozgatlılar Federasyonuna verildi. İstanbul'a yükseköğrenim görmek üzere giden öğrenciler ağırlanıyor. Boş kalan odalar ise kiraya verilip, elde edilen gelir, hem yurt için kullanılıyor hem de yine Yozgatlı öğrencilere burs olarak veriliyor.
Şimdi bu yurt binası, arsası ile birlikte satışa sunulacak. Satılması yönünde atılan adımlara tepkiler var. Bu tepkilerden birisi de, 'Yozgat İl Özel İdaresi'nin bütçesi İstanbul'da satılacak binaya mı kaldı!' şeklinde ki; buna katılmamak mümkün değil. Eğer Yozgat İl Özel İdaresi hizmet verebilmek için mülkiyetlerini satmaya başlamış ise, 'iflas etmiş' anlamı çıkar. Benden söylemesi. 
Ama asıl sorun başka. İki Yozgatlı biraraya gelemediği gibi, birbirlerini de çekememe alışkanlığını gurbette de sürdürüp, 'satış' ile ilgili adımların atılmasına neden olmasıdır.İstanbul'da farklı dernekler var başında 'Yozgat' yazan. Bu derneklerden birisi bu yurdun kullanım hakkını elinde bulundurduğu için diğerler oluşumların bir adım önüne geçtiği düşünülüyor. Yozgat Valiliğine, 'usulsüzlükler var' ihbarı yapılıyor, diğer bir oluşum tarafından. Usulsüzlük varsa ne yapılması gerekiyor? Gerekli incelemelerin yapılması, varsa bir usulsüzlük, usülsüzlük yapanlar hakkında yasal işlem başlatılması en mantıklı yol. 
Ama öyle olmuyor. Valilik 'sat kurtul' anlayışı ile hareket etmeyi tercih ediyor. İl Genel Meclisi'ne bir yazı gönderip, satışın gündeme alınmasını istiyor. Durum işte bundan ibaret...