“Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur: ‘Ey insanlar! O gün hesap ve sorgu-sual için huzura alınırsınız. Öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak’ Buna binaen her gün, muhasebemizi şu şekilde yapmalıyız.”
Zaman hem çok önemli ve hem de çok kıymetlidir. Ne yazık ki, ziyanı halinde telafisi mümkün değildir. Hayat süremizin ne kadar olduğunu bilemediğimiz ömrümüzden koca bir yılın eksildiği, başka bir ifade ile ölüm gerçeğine bir yıl daha yaklaştığımız anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda, geçen 365 günün bir muhasebesini  yapmak gerekirken, yeni bir yıla kavuşmanın sevinç ve heyecanıyla; yeme, içme ve eğlencede sınırları aşarak ve de Hıristiyan aleminin kutladığı bir geceyi onlara benzercesine kutlamak  ne kadar da manidardır.
İnsan, zamana gereken değeri vermeli ve geçen zamanın hayrına mı, zararına mı geçtiğine dikkat etmelidir. Çünkü geçen her an, inanan insan için, hesabı verilecek olan ve ömür sermayesinden eksilen bir nimettir. Koca  bir yılın yılın sona erdiği ve yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde bizler, zamana aynı anlayışla bakmalı; dinimizin emir ve yasaklarına ters düşmeden, milli ve manevi değerlerimizde yeri olmayan şeylere iltifat etmeden, kendimiz, ailemiz, milletimiz ve bütün insanlık için hayır duada bulunarak gelen yeni yılı güzel dualarla karşılamalıyız. Hayat enerjisini işte burada aramalıyız. Sorumluluk ve görev duygusunu yüreğimize koyduğumuzda zaman denilen o bilinmezin aslında hayır kapısı olduğu görülecektir.
Yeni bir yıla başladığımız şu günlerde 2015 in bir muhasebesi yapılmalı. Acaba 2015’i karda mı kapatıyorum zarar da mı? Diye oturup bir muhasebe yapılmalı. Herkes bir yıl içinde neler yaptığını pekâlâ iyi bilir. İşte bir yılı daha geride bırakırken geride kalan yılın muhasebesi yapılarak yeni yıla girilirse yarın büyük hesap gününde hesabımız kolay olur.
Muhasebe iyi yapılmalı. Yanlış hesap iflasa sürükler. Ve hesap ölmeden önce yapılmalı. Öldükten sonra telafi etmeye fırsat da olmayacak. Yarın tövbe ederim, yarın ibadete başlarım türünden düşünceler boş safsatalardır. Zira tövbe etmeye bile fırsat bulamayabilirsin.
Kur’an’ın  “O sizin apaçık düşmanınızdır” (Bakara 2/208) buyurduğu şeytan insanı Allah ile aldatır. Kur’an’ın şu ayetine kulak verelim: “Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın” (Lokman 33)
Sevgili Peygamberimiz de “İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.”   buyurmaktadır. Yine Peygamberimizin ashabından birine söylediği şu hikmetli tavsiyesi ne kadar manidardır: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bil; ölümden önce hayatın, meşguliyetten önce boş zamanın, yokluktan önce varlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin ve hastalıktan önce sağlığın” kıymetini bilin..
Yeni olan her gün kendi fırsatını bizlere sunar. Dinimizi kendimize iş edinmeden aşk boyutuna taşırsak yüce Mevlanın esmasının tecellilerine mazhar oluruz. Hesap günü için ahreti beklemenin insana faydası olmaz. Yaşadığımız her an mutlak zamanın parçası olduğundan hesabımız verilebilir olsun ki biz de ak yüzlerle cemalullahı seyredelim…Bu duygularla sağlıklı, hayır dolu  mutlu bir  yıl diliyorum cümlenize..