<span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">Uzmanlar, iki çeşit sahte ilaç yöntemi olduğunu belirterek "Bunlar ya ilacın hammaddesi değiştirilerek yapılan sahtecilik ya da son kullanma tarihleri geçmiş ilaçların ambalajları değiştirilerek tekrar piyasaya sunulması yoluyla gerçekleştirilen sahtecilik yöntemleridir. Bu durum hastanın canına kast etmek ve onun yaşam hakkını elinden almaktır" dedi. <br /> Uzmanlar, internet üzerinden ilaç almanın hiç güvenli bir yöntem olmadığını söyledi. Bu ilaçların bir çoğunun beslenme desteği preparatlar olduğunu belirten Üstünes, şöyle konuştu: "Bu preparatlar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylıdır. Ancak, bir çoğunda Çin'den ithal edilen ucuz ilaç hammaddeleri bulunmaktadır. Ayrıca, bu preparatların bitkisel olduğu söylenmektedir ancak her bitkinin faydalı olduğu bilgisi de yanlış bir bilgidir. Bu ilaçlar için AB ülkelerinde gerekli önlem alınmıştır fakat ülkemizde bu tür uygulamalara denetleme yapacak yeterli bir alt yapı yoktur. Bu uygulamaların ağır ceza ve yöntemlerle kontrol altına alınması gerekmektedir."<br /> Dünya çapında bir ilaç firmasının ürettiği iki farklı kanser ilacının sahtesinin piyasaya sürüldüğü yönünde bir duyuru yapmasının ardından sahte ilaç sorununun tekrar gündeme geldiğini anlattı. Sahte ilacın sadece Türkiye'nin değil dünyanın bir problemi olduğunu belirten uzmanlar "Bu firmanın bahsettiği ilaçlar piyasada çok pahalı ilaçlardır. Bundan dolayı çok satılan ilaçlar değiller. Bu da bu ilaçların pazarlanması çok kolay iş olmadığını göstermektedir. Şu an bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz" dedi.<br /> İlaçların sahte olduğu yönündeki bilginin firma tarafından verildiğini söyleyen uzmanlar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ilacın içindeki etkin maddenin eksik veya fazla olması bunun yanı sıra bu maddenin mevcut ilacın içinde bulunmaması ilacın sahte olup olmadığını bize gösterir. İki çeşit sahte ilaç yöntemi vardır. Bunlar ya ilacın hammaddesi değiştirilerek yapılan sahtecilik ya da son kullanma tarihleri geçmiş ilaçların ambalajları değiştirilerek tekrar piyasaya sunulması yoluyla gerçekleştirilen<br /> sahtecilik yöntemleridir. Bu durum hastanın canına kast etmek ve onun yaşam hakkını elinden almaktır. Bundan dolayı büyük bir suçtur."<br /> Türkiye'de son dönemlerde Sağlık Bakanlığı tarafından İlaç Takip Sistemi (İTEKA) kurulduğunu dile getiren Üstünes, sözlerine şöyle devam etti: "Takip sistemine göre, piyasaya sürülen her ilaç kutusuna bir numara veriliyor. Bu numaralar ilaç karekod okuyucu yöntemi ile fabrikadan hastaya ulaşıncaya kadar takip ediliyor. Böylelikle bu karedo numarasına sahip aynı ilaç tekrar piyasaya sürülemez. Böyle bir durumla karşılaşıldığı zaman ilacın sahte olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sistemin ne kadar etkili çalıştığı konusunda bir bilgiye sahip değiliz."<br /> </span></span>