<p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Sözcü Ankara Temsilcisi ve Gazetemiz eski Yazıişleri Müdürü Saygı Öztürk 21. İzmir Kitap Fuarı’nda okurları ile bir araya geldi. Öztürk, “Örgüt Pazarı” kitabı ile son kitabı “Kozmik Odanın Esrarı”nı İzmirliler için imzaladı.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><strong>18. KİTABINI İMZALADI</strong><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">On sekizinci kitabını çıkarmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Öztürk, vatandaşların gösterdiği ilgiden memnun olduğunu söyledi. “Tutanaklarla Kozmik Odanın Esrarı” adlı son kitabı hakkında bilgi veren Öztürk, “Dümenlerle, kumpaslarla Türkiye’nin gizli odalara nasıl girildiğini tüm belgeleri ve hiç bilinmeyen yönleri ile anlattım.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Öztürk, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat süreci ile ilgili önemli kitaplar yazmıştı. Öztürk, Ergenekon kumpasının yargı kararı ile tescillenmesi ile ilgili olarak “Yazdıklarınızda bir kez daha haklı çıktınız” sorusuna, “Tabii ki haklı çıkılır. Çünkü, bir siyasi parti, dernek veya cemaat ile bağlantılı olmadığımız, herhangi yandaş veya candaş basın organı ile bağımız olmadığımız ve sadece gazeteci olarak yaşananlara baktıktan ve sadece gerçekleri anlattıktan sonra haklı çıkarsınız. Kumpaslar ilk gününden belliydi ve en başından beri yazdık. Çok şükür yüzümüzü kızartacak hiçbir şeyimiz olmadı. O yüzden de mutluyum” dedi.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Öztürk, “Hiç çekinmediniz mi” sorusuna ise “Tehditlere, ‘seni de cezaevine atacaklar’ sözlerine hiç aldırış etmeden sadece işimi yaptım. Şu taraftan, bu taraftan olmaya da gerek yok, sadece doğrudan yana olmaya çalıştım. Doğrulara ulaşmak bazen koşar adım olmuyor, ama er ya da geç doğrulara ulaşılıyor” yanıtını verdi. Ülkenin yarınlarına dair umudunu koruduğunu dile getiren Öztürk, “Herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Bizim görevimiz gerçekleri anlatmaktır. Bu gazetecinin namus borcudur” diye konuştu.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Özgür bir kale olan Sözcü’de yer almaktan onur duyduğunu vurgulayan Öztürk,”Gazetenin sahibi bizlermiş gibi özgürce yazıyoruz. İyi ki Sözcü var. Şunu da biliyoruz ki; Sözcü susarsa Türkiye susar. O yüzden Sözcü de asla susmayacak” dedi.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><strong>TUTANAKLARLA KOZMİK ODANIN ESRARI</strong><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">İşte kitabın arka kapağında da yer alan diğer bir duayen gazeteci Emin Çölaşan’ın kitapla ilgili yazdıkları; “Bülent Arınç’a iki subay ve dolayısıyla Türk ordusu tarafından düzenleneceği iddia edilen suikast olayı baştan sona bir polis romanıdır.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">İnanılır gibi değildir. Şeytanın bile aklına gelmeyecek dümenler, yalanlar, kumpaslar, beyin yıkama mekanizmaları…<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Amaç, devletin ve askeriyenin en gizli bilgi ve belgelerinin saklandığı, doğrudan Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olan “Seferberlik Tetkik Dairesi” isimli kuruluşa ve oradaki kozmik odalara girip arama yapmak ve eğer mümkünse darbe belgelerini (!) ele geçirmek.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Saygı Öztürk bu düzmece suikast olayını, bu rezaleti, bugüne kadar hiç bilmediğimiz boyutlarıyla belgeliyor. Ellerine sağlık! diyorum.”<br /> <br /> <img src="/images/upload/saygı abı1.jpg" width="555" height="288" alt="" /><o:p></o:p></p>