Siz hiç açık havada tahtadan yapılmış oturaklara evinizden götürdüğünüz, minderi de üzerine koyarak oturup. 
Elinizde bir gazoz ve beyaz leblebi dolu ya da küçük poşet içinde mısır patlağı çıtırtı ve gazozun verdiği gılık gılık sesleriyle. 
Bir taraftan da gökyüzünün o güzel esrarengiz güzelliğinin hayaline dalarak. 
Akıp giden yıldızları seyrederek dilek tutmayı, süzülerek gelen tayyarenin yanıp sönen kırmızı ışığına bakarak, arada birde gözünün önünde sergilenen kocaman perdede oynayan açık hava sinemasında.
Yılmaz Güney’in ağalı köleli köy filmlerini, Cüneyt Arkın’ın kılıcıyla vatan kurtaran sahneleri seyredip kahramanlık duygularını yaşama imkanınız oldu mu?...
Sinema sonrasında etkilendiğimiz filmlerle. 
Bir taraftan da elimizde tahtadan yapılan kılıçlarla Cüneytçilik… oyunları oynayıp yüksek duvarlardan aşağıya yanlamasına “yeeeet…” diye çıkardığımız o kahramanlık nidalarıyla düşman askerlerinin üzerine atlayarak sözde vatan… kurtarıyorduk. 
Kardeşim yüksek yerden aşağıya atlayış sırasında omuz kemiğini kırmıştı. 
Kemiğinin kırılmasına rağmen.
Vatan bu omzumuzda kırılsa??? Canımız yanmıyordu çünkü Vatanımıza Sevdalıydık!… 
Belki de oynadığımız oyuna?..
Günümüzde de Vatan kurtaran çocuklar… var.
Onlarda Vatan adına yalancıktan adam öldürüp birim… ve sistem!... kurtarıyorlardı. 
Aradaki tek fark bizimki Cüneytçilik oyunu. Onlarınki de mafyacılık?... oyunu.
Sonuçta ikisi de çocukça oyun değil mi!(?)...
Allah bilir siz bu oyunların ikisini de oynamamışsınızdır. 
Çünkü… Çağ elektronik bilgisayar çağı dört duvar içinde bilgisayarın karşısında toza toprağa belenmeden burnun bile kanamayıp canın yanmadan.
(canı yanmayan CAN acısını bilmez) yalnız… Yapa yalnız.
Bilgisayar karşısında tuşlara basarak oynadığın oyunun içindeki dostlarını kurtararak düşmanlarını da öldürmüşsündür. 
Yorulmadan, emek vermeden. 
Birilerinin vatanını ya da sistemini kurtarmışsındır?...
Uuuuufff… Ben bu kılıçlı kalkanlı eli silahlı vatan kurtarma oyunlarından sıkıldım. 
Bakın bakın bizim Can gülle, Beyaz gül havalandı gidiyorlar hadi bizde takılalım onların peşine.
Biraz toprak temiz hava doğanın kokusunu içimize derince çekerek nefes tazeleyelim.
Selam ve dualarımla.