Yıkmak cesaret, yapmak ise sabır ister…
İkisi de kolay değildir.
Yıkmaktan kastım köhneyi, eskiyeni, topluma faydası dokunmayanı yıkmaktır.
Şehirleri yeni çağdaş medeniyetlere ulaştırmanın bir yolu da tarihi yanı ve fonksiyonu kalmayanları yıkıp, yerine maziyi hatırlatan, modern yapılar inşa etmektir.
Bu noktadan hareketle bizim Yozgat Belediyesi’nin yapmış olduğu yıkımlar önemlidir ve zordur.
Yozgat gibi küçük vilayetlerde ‘bana dokunmada ne yaparsan yap’ düşüncesi ağır basar.
Seçmenden tepki alacağını bile bile, şehre yeni ufuklar açmak adına yapılan kamulaştırma faaliyetleri de önemli hizmet ve geleceğe yönelik yatırımlardır.
Yozgat Belediyesi de bu anlamda özellikle Büyük Cami çevresinde ciddi kamulaştırma çalışmaları gerçekleştirdi.
Belediye bu adımı atmadan önce, hiç kimse o civarda yer alan konut ve dükkanların yıkılabileceğini hayal dahi edemiyordu.
Evet, Yozgat Belediyesi’nin bazı projeleri bugün ağır-aksak yürüyor.
Önceki gün yazdığım yazıda da bunu dile getirdim.
Dün, baktığımda Merkez Kuran Kursu’nun yıkımı gerçekleşiyordu.
Buranın yıkılmasıyla ‘Odun Pazarı Meydanı ve Otopark’ projesi hızlanmış olacak.
Bu projeler Yozgat’ın ufkunu açacak önem ve büyüklükte olduğu için, geciken ve ağır yürüyenlerini eleştiriyorum.
Eleştiriyorum ki kesintiye uğramasın, askıya alınmasın, proje tadilatına gidilmesin…
Eleştiriyorum ki vites küçültülmesin, frene basılmasın, geri adım atılmasın…
Çünkü Yozgat’ta bu durumla çok fazla karşılaşıyor ve hayal kırıklığına uğruyoruz.
ANMA PROGRAMLARI
Devlet destekli anma programları tabi ki daha coşkulu kutlanıyor.
Hükümette olan partiler, milletin ortak değerlerine sahip çıktığında birlik ve beraberlikte artıyor.
Mesela dün yurt genelinde düzenlenen Atatürk’ü anma programlarını göz önüne getirin.
Milletin gönlünde yer tutmuş isimler için, devlet görevlileri de hassasiyet gözetince toplum birbirine daha iyi kaynaşıyor.
Önceki yıllardaki anma programları ve tartışmaları bir düşünseniz…
Yok, kurumlardan ‘Türkiye Cumhuriyeti’ ibareleri silindi tartışmaları, yok Atatürk unutturulmaya çalışılıyor gibi söylemler…
Onca yıllar hep bu tür gereksiz tartışmalarla geçmedi mi?
Neticede toplumsal ayrışma ve kutuplaşma söz konusu olmadı mı?
Ama bakın bu yıl devletin tepesindeki isimler, kitlelerine ‘sizde milli değerlerimize sahip çıkın’ mesajı verdi ve kimse ‘siz neden sahip çıkıyorsunuz, siz sahip çıkamazsınız’ demedi, diyemedi, demeye hakları da yok zaten.
Demem o ki, toplumun ortak değerlerine ve isimlerine ayrıştırıcı bir dil kullanmadan hep beraber sahip çıkalım.
Böylece toplumumuzdaki ayrışma ve kutuplaşmayı asgariye indirmiş oluruz.
Bundan en fazla kârlı çıkan insanımız olacaktır.
Bu birliği ve dirliği istemeyenler ise bu duruma üzülecektir.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Ülkedeki her projenin Yozgat’ta yapılmasını isteyen ama başarılı olamayanları…
*Hafta sonu yapılacak su kesintilerine tepki veren bazı Yozgatlı vatandaşları…