YOZGAT'ta birçok kıymetli ve yetenekli insan var. Kimisi kültür sanat alanında, kimisi başka alanlarda gayet başarılılar.
Lakin memlekette pek değerleri bilinmiyor.
Bu insanlar Yozgat’tan gittiğinde, gittikleri yerlerde el üstünde tutuluyorlar.
Ama ne hikmetse bizim memleketimizde hep hor görülüp, geri plana atılıyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda Yozgat’ta bir alanda önemli bir isim olan kişi yolumu çevirerek sitem etti. Yazdığımız haberlerde “Yozgat’ın yetiştirdiği…” diye başlayan cümleler kurmamamızı istedi.
Sonra yine sitemkar ifadeyle “Beni Yozgat mı yetiştirdi, hep horladı” diyerek yaşadıklarını dile getirdi.Yaşadıkları aslında basitti ve hemen hemen bu tür insanların hepsinin yaşadığı şeylerdi.
Benim bir tabirim vardır “Sarıhacılı’nın ötesinden gelen herkes üstattır bu şehirde” diye.
İşte bizim yerli üstadın yaşadığı şey tam da buydu. Sarıhacılı’nın öte taraflarından, Ankara’dan gelen bir ismin, bizim üstadın işine müdahale etmesi, bizim üstadın yaptığının doğru olmasına rağmen, yaptığı, sergilediği yeteneğine verilmesi…
Örnekleri uzatmak mümkün…
Yine önceki yıllarda Ankara dolaylarından bir fotoğrafçı gelmiş, bir etkinliği fotoğraflamıştı.
Etkinliği düzenleyenler bozuk, yani ‘flu’ diye tabir edilen fotoğrafların altına bir sayfa güzelleme yazmışlardı.
Fotoğrafları neden beğendiklerini anlamak mümkün değildi.
Tek bir nedeni vardı, gelenin Yozgatlı olmamasıydı.
Yozgatlı futbolcu için de durum aynıdır.
Yozgatlı müzisyen için de durum aynıdır.
Yozgatlı akademisyen için de durum aynıdır. Eğer Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi’nden gelmişseniz büyük ve kıymetli bilim adamısınızdır.
Ama tahsil hayatınızın bir bölümü Yozgat’ta geçmiş, Yozgatlı akademisyen iseniz, pek kıymetiniz olmaz.
Uluslararası düzeyde ilişkiler yürüten konumda olsanız bile…
Yolumu çeviren hocam haklıydı belki de bundan sonra “Yozgat’ın yetiştirdiği…” diye yazmamak lazım.

SORGUN’UN 17 KATI
Sorgun ilçesinde bir mahalleye belediye 17 kata kadar yapı izni verecekmiş. İlçe halkı bu konuda belediyeye karşı çıkıyor.
Çünkü Sorgun’un yeraltında kömürü ve termal suları var. Jeolojik açıdan Yozgat gibi sağlam bir yapıya sahip değil.
Sorgun düz bir alana kurulmuş ve hızla gelişen bir ilçemiz. 
Neden bu ilçemize 17 katlı devasa binalar yapılır ki?
Türkiye’de yatay mimariye geçme çalışmaları yürütülürken…
Yozgat’ın il merkezindeki kent park bölgesi ortada işte.
Sorgun neden buna heves etmiş anlayamadım.
Düz alandaki Sorgun’a yatay mimaride çok güzel konutlar inşa edilebilir, yeni imar alanları açılabilir.
Lakin ilçeye 17 katlı binalar dikmenin, ben ilçeye estetik kazandıracağı ve yakışacağı kanaatine değilim.
Bunun dışında birçok insanın, ilçenin jeolojik yapısına gündeme getirmesi ve olası risklerini sıralaması da dikkatimi çekti.
Bunlar da muhakkak düşünülmüştür, lakin ben yine de hatırlatma gereği hissettim.
Sonuç olarak…
Çok katlı binalar modernleşme, gelişme ve çağdaşlaşma demek değildir.
Haydi selametle…