Yozgat son yıllarda Dünya’da zulüme uğrayan Müslüman ve Türk’lere yaptığı yardımlar ile adından uluslararası camiada da söz ettiren bir vilayet konumuna geldi. İlimizde faaliyet gösteren insani yardım kuruluşları, vakıf ve dernekler yaptıkları her çağrıya olumlu yanıt aldılar. Bu memleketin her ferdi zulüm altında olan insanların elinden tutmak için acizane hep el uzattı, destek oldu.


Filistin’e giden onlarca tırlar bir yana, Afrika ülkelerine gönderilen kurbanlıklar ve adı ‘Yozgat’ olan çeşme ve su kuyuları bir yana. Dünya’nın her mazlumuna yardım ve destek götürdü Yozgatlı. Mısır’da yaşanan darbe sürecinde de, Suriye’de yaşanan Esad zulmünde de Yozgatlı susmadı ve boş durmadı.
Yaşanan bu gelişmeler karşısında aklımda kalan İHH, İnfak Derneği, Türk Ocakları, Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları gibi vakıf ve derneklerin yöneticilerinin emek ve katkıları inkar edilemez.

Son olarak ilimize sığınan 22 kişiden ibaret Telaferli Müslüman Türk ailelere Ülkü Ocakları kucak açtı. Ülkü Ocakları bünyesinde ki evlere bu Türkmen masum aileleri yerleştirdi ve onlara sıcak bir çatı, kaynamış bir aş imkanı sundu. Allah razı olsun…


Ülkü Ocakları şimdi bu Türkmen aileler için yardım çağrısında bulunuyor. Tek başına yapılan yardımlar yeterli olmadı ki Ocak Yozgatlıların desteğini istiyor. Yakın zamanda Kayseri’ye yerleştirilen Doğu Türkistan’lı aileler için açılan kampanyaya verilen desteği gördüm. Aynı desteğin bu kez de Telaferli Müslüman ailelere verileceğine olan inancım tamdır.

Zalime Alp, Mazluma Eren olmak ceddimizden, Osmanlı’dan bize kalan kutlu bir miras, ödev ve sorumluluktur. Yozgatlı binlerce kilometre ötede, bilmediği diyarlarda ve bilmediği lehçelerle hayatını sürdüren bu mazlum insanlara bu bilinç ve inançla destek verdi. 


Geçmişte muazzam Osmanlı’nın kubbesi altında bulunan mazlum milletlere bu bilinçle el uzattı. Bu işi Yozgat’ta dün İHH yaptı, bugün Ülkü Ocakları yapıyor, yarın bir başkası yapacak. Kimin yaptığından ziyade, kime ve niye yapıldığı önemli sanırım. Selametle…