Bir aya yakın süredir yerel seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Dikkat çeken başlıkları takip ediyorum.
Konuyu yerel açıdan ela alırken, gazeteci Fatih Altaylı’nın programına konuk olan AK Partili Metin Külünk’ün açıklamalarına değinmek istedim.
Yozgat yerel seçim sonuçları benim için sürpriz olmadı ama Külünk’ün değerlendirmeleri, seçim sürecinde Yozgat’ta yaptığım gözlemleri destekler nitelikte.
Merkezde Yeniden Refah’ın birinci, MHP’nin ikinci, AK Parti’nin üçüncü parti olacağını ve bazı ilçelerde koltukların el değiştireceğini, MHP’nin AK Parti’den daha fazla ilçe belediyesi kazanacağı gibi tahminlerimi soranlarla paylaşmıştım. Seçim sonrası birçok kişiden olumlu geri dönüş aldım ama ben sadece sokaktaki gözlemlerimi yorumlamıştım. Seçimler konusunda bir gazeteci için en güvenilir kaynak sokaktaki vatandaştır!
AK Partili Külünk’ün açıklamalarından birkaç başlığı paylaşmak istiyorum:
“Çürüme nasıl ortaya çıkar? Yöneticilerin gurur ve kibre saplanması. Konuşmaya bile gerek yok, bahsettiğimiz ıstakoz ve rolex saat görüntüsü bu sorunun cevabıdır.
Bugün seçim sonuçlarındaki ana sebep tek başına emekli maaşları değil. Bu millet zaten ekonomik anlamda bu devlet için elinden gelen fedakarlığı yapmıştır. Asıl, AK Partili kadroların bir kesimi ile sokağın bağı koptu.
Adaletsizliğin yaygınlaşması… Bu konu da sokak çok ciddi endişe içinde…
Ankara’daki arkadaşlar kendi istedikleri adayların aday gösterilmesi için Sayın Cumhurbaşkanının önüne sahte anketler götürdüler.
Hizmet yapmış belediye başkanlarımızın kaybetmesinin nedeni; sokakla aralarına şımarıklığın, kibrin ve etraflarındaki kadroların aymazlıkları girdi.
Sokak bu seçimde AK Parti’yi aradan çıkardı ve Sayın Cumhurbaşkanına bir mesaj gönderdi: Bu kadrolarla yola devam etme, bu anlayışı resetle!”
Külünk’ün tespitlerine Yozgat’tan bir örnek verelim.
AK Parti’nin aday belirleme sürecindeki son telefon anketini hatırlayalım. Meslek hayatımda karşılaştığım en garip anketlerden biridir.
Anket firması Yozgat’taki seçmenleri aradı ve ilk sorusu “Yozgat Belediyesi’nin çalışmalarından memnun musunuz? Lütfen 1 ve 5 puan vererek değerlendiriniz” oldu. İkinci soru, “Sayacağım isimlerden hangisine oy verirsiniz? Mevcut belediye başkanı ve belediye başkan yardımcısı.”
İki isimden oluşan bir anket.
Belediyenin çalışmalarından memnuniyeti soruyorsun ve aday seçenekleri arasına sadece mevcut başkan ve yardımcısı var. Vatandaş bu ankete ne cevap versin? Başarı veya başarısızlık söz konusu ise her iki ismin de mesuliyeti vardır. Sizce de garip değil mi?
Yapıldığı gün anketi teyit etmek için aradığım bazı parti yöneticileri, Ankara’nın üç isim üzerinden son bir anket yapacağı bilgisini aldıklarını söylemişlerdi. Öyle ise, bu da birileri tarafından ankete müdahale edildiğini gösterir.
Metin Külünk bundan bahsediyor olmalı!
Seçimden önce Yozgat merkezde bir tavuk dönerciye girdim ve esnafa “Müşteriler seçimle ilgili burada ne konuşuyor?” diye sordum. Dönerci, “Abi burada yemek yerken müşterinin konuştuğuna göre YRP birinci, MHP ikinci, AK Parti üçüncü olacak” dedi.
İşte bu kadar!
Ne gerek var o kadar para döküp anket yapmaya. Sokağa çık, esnafa selam ver, bir çayını iç…
Ama öyle beraberinde 30-40 kişiyle değil, birkaç kişiyle. O kalabalık içinde esnafın çekindiği veya haz etmediği kimseler olur, konuşmaz.
Klavye başından kalkmayan bazı meslektaşlarım da benzer hatalar yaptılar. Yazılanlar ortada!
Velhasıl, Sayın Cumhurbaşkanının sıklıkla ifade ettiği gibi “Millete rağmen siyaset olmaz!”
Yerel seçim sonuçları bize sokaktan kopan kişinin siyaset üretemeyeceğini gösterdi!
Etrafınızda başkanım başkanım diye dört dönenlere, öndeyiz, uçuyoruz diye yanlış bilgi verenlere, en güçlü aday diye yazıp yönlendirenlere değil, sokağa kulak vermelisiniz.
Sokaktan kopan siyaset karşılık bulamaz!