Merhaba yer yüzünün Güzel İnsanları. 
Malum Kış aylarının çilesiyle!.. birlikte  güzelliklerini de yaşıyoruz. 
O özlemini!.. duyduğumuz karlı boranlı her tarafı kaplamış soğuk tüm canlı varlıkları ürküterek!.. titreten, bu soğuk günlerde.
Odunu kömürü olmayanları hatırlatıp!.. içimizi sızlatıyor! olsa da.Yüreğimizdeki sıcacık Sevgimiz Zemheri ayazı da olsa yardımlaşma! ve paylaşımlarımız!.. heybetiyle karşı geliyor dur?.
Sevgi ney’idi? Yalancıktan seni seviyorum!.. diyerek  sevgisiz  eriyip  gitmek miydi?. 
Sevgi ney’idi? Bir sürü sözler!... verip tövbenden caymak mıydı?. 
Sevgi ney’idi? Kaşını gözünü görüp heder olmak mıydı?...
Yoksa, yoksa Sevgi!... üzerine kocaman kayayı!.. koyarak sonunda ölüm de olsa Ehat, ehat mı demekti?. Yoksa  Anam Babam sana feda!.. olsun mu  demekti?.
Yoksa, yoksa uykularını bölmek yada yarım ekmeğini bölüp vererek düşkünün!...  elinden tutup yaralıya merhem!..  olup omuz vermek miydi?.
Mahallemizin çocukları küçük bir Köpek yavrusu bulmuşlar Sevimlimi Sevimli güzel mi güzel çünkü onun Yaratan’ı… çok güzel. 
Köpek yavrusunun boynuna kaçmasın diyerek sıkıca bir ip bağlamışlar.  Zavallı nefes almakta zorlanıyordu.
Çocuk bu Sevgiden başka kötü bir  niyetleri olur mu?.
Çocukların yanına vardım, doğru bir üslupla:
-Sevginiz güzel ama yavrunun boynuna taktığınız şu İpin bağlanış şekli  yanlış” diyerek kırıp dökmeden ve  kalplerini kırmadan izah ettim.
Çünkü hepimiz birer İnsanız, hata  yumaklarıyla doluyuz. 
Etrafımızda olup bitenlere Gönül  süzgecimizden!.. geçirerek bakarsak, çok şeyler görürüz.
Birde hangi gözle!.. baktığımız önemli bu yüzden bende bu olaya hoş görü ve onları anlama!.. duygularıyla bakarak İpe.. takılıp kalamazdım.?
Çocuklar küçük yavrunun boynuna taktıkları iple ev, ev sokak, sokak gezdiriyorlar. Yavrunun Anası da nerden  geliyorsa geceleri mahalleye gelerek bağlı olduğu yavrunun evin bahçesinde  ziyaret edip ve Ana sütünü ikram da bulunuyordu.
Yavrusuna Sevgi ve ak sütünü de  sunduktan sonra sessiz seda sız kaybolup gidiyor…
Çocuklardan birinin babası küçük yavruyu bir torbaya koyarak uzak mahalleye götürür ve bırakır.
Gene O soğuk bir gece yarısı yavrunun Anası gelir her tarafı arar, ama  yavrusunu bulamaz. 
Köpeklerin ağlaması ulumakla olur.  Oda herkesin tatlı ve gaflet!… uykusunda yatarken Köpek Anne! yavrusuna  uluyarak ağlıyordu..
Bende engelli!... olduğum için ona yardımcı olamamanın acısıyla yatağımda o Ananın Sevgi ve feryadına ağlıyordum.
Çocuklardan birinin babası Köpeğin ulumasına öfkelenerek “yavrusundan  kurtulduk birde anası çıktı” diye bir taşla Köpeğe vurarak sesini keser.
Sabah kalktığımda gördüğüm manzara çok acı vericiydi. Kafasından yediği taşla kanlar içinde yatan Köpek  Anne!… 
Ve ölü Annesinin yanında diğer üç  yavru!…
Soğuklar artık üşütmüyor.
Kış’mı geldi, Yaz’mı geldi artık kimseyi  ilgilendirmiyordu.
Hayvanda olsa oda can!.. taşıyor. Onunda gözlerinden çaresizlik!.. yaşları akıyor en önemlisi de ,seni beni o canlı varlığı Yaratan!… Yıldızları Ayı Güneşi ahenkle dizayn eden Sevgi cömertliğinden kısıtlama yapmadan İzzeti  ikramda!.. bulunurken.
 Nedir bu kin!.. bu tahammülsüzlük, hani hep  demezmiyiz.
‘Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü.’  
Tarlamı kesekli, yoksa ben mi gidemiyorum?.
Gel bozulan bağımın. Kuruyan tikenlerin.
Gülü  ol. Sevdamın sızlayarak akan. Pınarı; 
Sevgiyle coşan seli, nur’u, selvi dalı.
Gam’ı kederi sulayıp, hasretin. Çilemi der gül!....
Evet güzel İnsanlar,  biz  İnsanlar.  Anlayıp  dinlemeden  nede  çok  devirip  döküyoruz.?.
..Selam  ve  dua’yla.