GÜN aday adaylığını ilan etme günü.
Gün siyasi partilere giderek, aday adaylığı ücretini yatırıp, resmi başvuru yapma günü.
Sonrasında ise kimilerine göre daha fazla çalışma ve adaylığa terfi için uğraş verme, kimisine göre ise bunu bir kartvizit haline dönüştürerek, gelecek seçimlere kadar kullanma günü.
Öyle demeyin, aday adaylığının bu ülkede 5 yıllık geçerliliği var.
Gidiyorsun 5 bin lira para veriyorsun, Alman ürünü sıfır bir kombi alıyorsun ve garantisi sadece 2 yıl.
Ama ilindeki hangi parti güçlü ise, o partiden aday adaylığı ücretini yatırıyorsun ve 5 yıl elinde kartvizitin oluyor.
Sadece kırmızı pasaportun yok anlayacağın…
Kapılar sana açılıyor, ihale alman, iş takibi yapman kolaylaşıyor.
Bürokratla, siyasetçi ile çok rahat görüşüyor, sorun ve derdini çözebiliyorsun.
Çünkü sen aday adayısın…
***
Bu süreçte milletvekili aday adaylığına ismi geçenler arasında, aday adaylığı gibi bir niyetinin olmadığını, adaylık düşünmediğini bir isim ilan etti.
O da Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan oldu.
Böyle bir niyeti ve arzusu olmadığını kesin bir dille ifade etti.
Sanırım 28 Şubat gibi çalkantılı bir süreçte, o çatı altında vekillik yaptıktan sonra, bir daha vekilliği düşünmedi.
Onun dışında ismi geçenlerden ise aksi bir cevap gelmedi.
Milletin vekili olmak eskiden kıymetli ve forsluydu…
Son yıllarda milletvekilliğinin de bir forsu kalmadı.
Eskiden milletvekilleri il hudutlarında karşılanır, bin türlü izzet-ikrama tabi tutulurlardı.
Günümüzde ise vekillik sadece mecliste el kaldırıp indirmeden ibaret oldu.
Son yıllarda teknoloji meclise de girince, el kaldırma olayı da bitti ve elektronik butonlarla bu işi yapar oldular.
Hele yapılan sistem değişikliğiyle milletvekillerine adeta ‘siz sadece mecliste oturacak, istenilen kanunları çıkaracaksınız, geri kalan işleri biz yürüteceğiz’ gibi bir misyon yüklendi.
Demem o ki vekilliğin günümüzde o kadar da cazibesi kalmadı.
DE HELE…
Aday olacaksınız, oy isteyeceksiniz de Yozgat insanına ne sunacaksınız?
Sorumu tüm adaylara ve görevi başındakilere yöneltiyorum.
Yozgat’ın köylü pazarında akşama kadar 4 kova yoğurdu satamayan köylü pazarcılar var.
Yozgat’ta asgari ücretli işini kaybettiği için, yükünü yükleyip İstanbul’a göçenler var.
Yozgat’ta gelecek, umut ve ışık göremediği için asker olan veya büyükşehirlerde ara işlerde çalışan gençler var.
Hal böyle iken, tablo bundan ibaret iken, Yozgatlı seçmene yine beka meselesi tarzı politik çıkışlarla mı geleceksiniz?
***
Yozgatlı seçmen bu kez milletvekilliği listelerinde değişim istemektedir.
Yani, hangi partiye oy veriyorsa, o partinin listelerini güncellemesini istemektedir.
Çünkü kazanandan beklediği hizmeti alamamış, öbür kaybeden ise bir türlü kazanamamış.
Listelere enerjik, halk nezdinde saygınlığı olan yeni isimler yazıldığında, seçmen daha mutlu olacak.
Yoksa sandığa giderken gönülsüz, iştahsız ve gelecekten umudunu kesmiş olarak oy kullanacaktır.
Siyasi partilerin Yozgat ile ilgili liste hazırlığı yaparken bu kriterleri göz önüne alması gerekmektedir.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Sosyal medyadan paylaşılan ama itibar görmeyen milletvekili aday adaylarını.
*Partisini her platformda tek başına temsil etmeye çalışan inançlı partizanı.