Ülke olarak teröre kurban vermeye devam ediyoruz.
Her gün bir gencimizi şehit veriyor, törenlerle uğurluyoruz.
Bölücü terör örgütü dağda ve şehirde kanlı eylemlerine, siyasi kanadı mecliste siyasi bölücülüğüne devam ediyor.
30 yıldan fazladır şu Anadolu’nun masum evlatları gidip bir bir şehit düşüyor.
Kimi zaman öğretmen olarak, kimi zaman polis, kimi zaman ise asker…
Son dönemde yaşanan terör olaylarında verdiğimiz şehitlere bakınca içim daha fazla parçalanıyor.
Bir uzman çavuş babasıyla telefonda konuşurken şehit düşüyor.
Diğeri henüz 1993 doğumlu ve Özel Harekat Polisi yapılarak terörün ortasına atılıyor.
Yıllardır dağda gerilla olarak yaşayan bölücü hainlerin karşısına eğitimsiz, donanımsız Anadolu çocukları çıkartılıyor.
Devlet her yıl uzmanlık sınavı açıyor. Başta Yozgat gibi kentler olmak üzere işsiz, parasız gençlerin birinci ve tek umudu uzman olmak…
Kazanan kazanıyor ve bir ila üç aylık eğitimin ardından ya Cudi’desin, ya Doğubeyazıt veya Amanos’ta.
Eline hiç silah almayan masum ve saf Anadolu çocuklarını atıveriyorsun yılların gerillasının önüne.
Askerliğini PKK terör örgütüyle mücadele ederek tamamlamış ve birçok arkadaşını şehit vermiş bir vatandaş anlatıyor: “Bize teslim olan kadın gerilla, ‘Siz benim hızımın onda birine yetişemezsiniz. Acemi birliğinde 60-70 günlük bir eğitimle geliyorsunuz, biz yıllardır buralardayız’ diyerek bizimle dalga geçiyordu” diye özetliyor olayı.
Mesleğinde en fazla üçüncü yılını dolduran bir polis memuruna Özel Harekat kamuflajı giydirip operasyona yolluyorsun, bir aylık eğitim alanı ‘Uzman’ diyor ve dağa sürüyorsun.
Bu düzen böyle gittikçe üzülerek söylüyorum PKK’ya şehit vermeye devam ederiz.
Hainlerin cirit attığı yerde sivil giyimli Uzman Çavuş teröriste “Ben askerim” diyerek kurşun yiyip şehit oluyor. Bu ülkenin terörle mücadele edecek profesyonel kadroları, güvenlik güçleri ve silahlı kuvvetleri mevcut.
Devlet ne zaman gerçekten terörle mücadele etmek ister, o zaman bu kadrolar gerekeni yapar.
Bu ülkede geçmişte bazı siyasetçiler ekranlara çıkarak terörü nasıl bitireceğini aktarmıştı.
Asker kökenli olan bir parti genel başkanı terörün bu kadrolarla çözülemeyeceğini ifade ederek kendi formülünü ilk altı ayı hazırlık ikinci altı ayı mücadeleyle geçecek ve tamamıyla bu işin çözümü için kurulacak özel bir ekiple terörün kökünü kazıyacağını söylemişti.
Terör bu tarz yöntemlerle mi çözülür, başka bir formülü mü vardır bu tartışılır.
Ancak bilinen bir gerçek var ki, o da üç aylık eğitimlerle dağlara yollanan Anadolu çocuğu şehit düşüyor.
Mesleğe başlayalı iki yıl olmuş pırıl pırıl genç fidanlar sinsi ve kahpe pusularla toprağa düşüyor.
Buna karşın ise sanal ortamda ve sosyal ağlarda doğruluğu tartışılan ve birçoğunun gerçek olmadığını düşündüğüm sözde PKK leşleri, operasyon fotoğrafları, öldürülmüş terörist fotoğrafları servis edilerek toplumun gazı alınıyor.
Analar ağlamaya devam ediyor…