YOZGAT coğrafi bilgilerle anlatıldığında tarım ve hayvancılık memleketi olarak takdim edilir.
Yıllardır kaybettiği kimliğini arayan bir şehirdir Yozgat.
Çünkü ne eskisi gibi tarımsal potansiyele sahiptir, ne de hayvancılık mazideki gibi görkemli değildir. Bu iki konuda da devletin ilgili kurumları çalışmalar yürütse de, hızlı göçün etkisiyle şehir istenilen düzeyde ve çeşitlilikte tarımsal üretim yapamamaktadır.
Önceki gün Yerköy’deki biçerdöverciler, yapılan tören ile güneydoğu vilayetlerine yola çıktılar.
Oralardaki hasatları bizim biçerdövercilerimiz gerçekleştiriyorlar.
Bizim yöreye de farklı yörelerden insanlar geliyorlar.
Yerköy, bu konuda Türkiye’de marka olabilecek bir şehirdir.
Yerköy’ün sanayisinde biçerdöverlerin birçok aksamı, malzemesi, parçası imal edilebilmekte.
Ancak bunlar sadece kişisel talepler doğrultusunda, kısıtlı yapılan üretimler.
Halbuki bölgenin potansiyeli ele alınsa, ciddi desteklemeler yapılsa, burası tarımsal ekipmanların üretim üssü haline dönüşebilir.
Bu konuda Konya gibi vilayetler bizden önde olsa da, yapılamayacak iş değildir.
Yozgat’ın gelişimi ve büyümesi tarım, hayvancılık ve bunlara dayalı sanayileşme veya tesisleşmeyle mümkün.
Zaten işin uzmanları da ilimizde yapılan çalıştay ve çalışmalarda bunları vurgulamıyor mu?
Yozgat’ın şehir kimliğine termal şehri yazıyoruz.
Yozgat’ın şehir kimliğine kongre turizmi şehri yazıyoruz.
Yozgat’ın şehir kimliğine spor turizmi şehri yazıyoruz.
Lakin tüm bunlarla ilgili ortada henüz somut bir şey yok.
Bence artık bir an evvel kimliğimize ne olduğumuzu doğru yazmalıyız.
DEPLASMANDAYIZ
Yozgatspor, üçüncü lige terfi müsabakasını deplasmanda oynayacak. Normalde iki tarafın da tarafsız bir sahada mücadele vermesi gerekiyor. Lakin bizi Ordu’ya göndererek adeta deplasmanda mücadele vermemizi istediler. Bilindiği gibi zaten Karadeniz takımları arasında zorlu bir mücadele verdik. Eşleşmemizde de bize bir Karadeniz ekibi denk geldi.
Buraya kadar kabul…
Lakin Gümüşhane ekibiyle, Ordu’da yükselme maçı oynamak da nedir?
Akla, mantığa, tarafsızlığa ters değil midir?
Adalet bunun neresinde?
Federasyon yetkilileri hangi kriterleri esas alarak, bizleri Ordu’ya, deplasmana maç oynamaya gönderiyor?
Bu işin içinde emek var.
Vebal var. Vallahi yazık…
Evet, ilk maçımızı Ordu deplasmanında oynayacağız.Bu durum düzeltilmeyeceğe benziyor.
O halde takıma ve tüm camiaya düşen, daha fazla kenetlenmek ve motive olmaktır. Biz Ordu’da da kazanırız inşallah.
TETİK ÖLMÜŞ
Yeni nesil ancak okuyarak bilir.
Mamak Cezaevinin işkenceci albayı Raci Tetik vefat etmiş.
Birçok ülkücü gence yaptığı ağır işkencelerle tanıdık onu. Memleket evlatlarına en ağır zulmü uygulayanlardandı. Bizim Anadolu evlatları kimsesiz ve sahipsizdi. Hücrelerde Allah’tan başka kimseleri yoktu. Avrupa’dan gelen heyetlere de bu işkencecileri şikayet edemiyorlardı. Bu ölen asker şayet Mamak veya Metris’te bu işi yapsaydı, bugün tüm Türkiye’de basın açıklamaları yapılır, toplantı ve yürüyüşler tertip edilir, oralardaki isimler yad edilirdi. Dedim ya ülkücüler garibandı…
Haydi selametle…