Şu günlerde sendikalarda bir hareketlilik ve yoğunluk söz konusu. Sebebi ise hükümet ile memurlar arasında 3 Ağustos’ta başlayacak olan zam pazarlığı. Bilindiği gibi hükümet ile ancak yetkili sendika masaya oturuyor ve pazarlık yapabiliyor.
***
Memurlar ile ilgili genel konuları hükümet ile Memur Sen görüşüyor, hizmet kolundaki meselelerde ise yine yetkili sendikalar görüş ve taleplerini sıralıyor. Ülke genelinde her alanda bölündüğümüz gibi sendikal faaliyetlerde de birden fazla dallara ayrıldık.
***
Bugün hükümet ile görüşme yetkisine sahip olan Memur Sen ve Memur Sen’e bağlı sendikalar “Sarı sendika” sıfatıyla anılıyor. Sarı sendika kavramı işveren, patron veya devlet eliyle kurdurulan ve patron, sistem, devlet, sermaye yanlısı hareket eden sendikaları tarifte kullanılıyor.
***
Bu ülkede ezilen kitlelerin başında devlet memurları geliyor. Bunu bir devlet memuru çocuğu olarak birebir yaşayarak biliyorum. Zaten yönetenler ile yönetilenler arasındaki sosyal adaletsizlik ve gelir dağılımını söylememe dahi gerek yok.
***
Asgari ücretliye bin lira verince ekonomi batıyor, emekli, dul ve yetim bir maaş bayram ikramiyesi alınca IMF’ye köle oluyoruz. Oysa bürokraside ve siyasette torpil ile usulsüzlük ile niteliksiz ve vasıfsız insanların bir takım sözde etiket ve unvanlarla aldıkları maaş miktarı akıllara zarar…
***
Devlet memurları şimdi yine bir toplu sözleşme masasına oturuyor. Sarı sendikanın oturduğu masadan devlet memuru bir umut, bir hayırlı haber ve olumlu sonuç almayı düşlüyor. Her toplu sözleşmede olduğu gibi bu seneki sözleşmede de ortaya çıkacak sonuç belli.
***
Bundan dolayı yandaş ve sarı olmayan sendikalar tepki veriyor, demeç veriyor, açıklamalarda bulunuyor. Bu ülkede devlet memuru bütün hayatını “Ayın 15’i” kavramına göre ayarlıyor. Bu kavram ne ifade ediyor, ne manaya geliyor bunu da yine en iyi devlet memuru, onun tencere kaynatan eşi, çocukları ve birkaç esnaf biliyor.
***
Türkiye’de gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsizlik devam ediyor. Altta ay sonunu getiremeyen kimi boynu kravatlı, kimi tulumlu kadrolar, üstte bambaşka kaymak bir tabaka.
***
Ülkemizde hafta başından bu yana terör olayları halen etkisini sürdürüyor. Geçmiş yıllara ve bugünlere dikkatli bakın. Tabut içinde şehit gelen evlatlar bile hep bu yukarıda saydığım tabakanın evlatlarından çıkıyor. Bahse konu kaymak tabakanın çocukları ise bedelli ile vatan borcunu peşin veya kredi kartına taksitle ödeyiveriyor.