ESKİLER ve büyüklerimiz böyle söylerler.
Bu türden işlere, işlemlere, beyanatlara sıkça rastlıyorum.
Bazen insanlar neyi, ne için, ne amaçla yaptığını bilmiyorlar.
Gazetelere yansıyan haberlerde de bu durumu sıkça görebiliyorsunuz.
Yani artık öyle ‘5n,1k’ gibi bir anlayış da söz konusu değil.
Hangi birisini bulacaksın?
Ne için sorusuna cevap alamazsın mesela.
Çünkü ne için yapıldığını veya söylendiğini o da bilmiyordur.
BİR HABER…
Bir haber okuyorsun işin mantığını çözemiyorsun.
Ne anlatılmak istenmiş?
Hedef nedir?
Amaç ne?
Mesele haberi kaleme alan kişide değil.
Haber içeriğinde sorun olduğunu da söylemiyorum.
Demeç verenin ruh halini sorguluyorum.
Ne anlatmak istiyorsa anlaşılmıyor.
Ne söylemek istiyorsa söyleyemiyor.
Toplum haliyle bu türden boş havadislerle yüklü yazıları ve haberleri de es geçiyor.
Okumuyor.
Takip etmiyor.
Üstelik bir sürü yatırımlarla bu işler yürüyor.
Şu sosyal medyayı dahi kapatmak ve irtibatı kesmek istiyorum.
Lakin işimiz gereği yapamıyoruz işte.
BİR AÇIKLAMA…
Mesela geçen aylarda gelen resmi sıfatı olan şahıstan gelen açıklamayı okuyorum.
Kendisi tıpkı bir haber spikeri gibi meydana gelen hadiseyi akıcı bir üslupla anlatmış.
Bir gazeteci gibi bilgi vermiş.
Bir bilirkişi gibi açıklamasına teknik bilgiler koymuş.
Buraya kadar her şey güzel de, sonuç nedir?
Açıklama yayınlayan kişi konuyla ilgili akıcı üslupla bilgi verme yükümlülüğünde değil.
Konuyla ilgili sorunu, sıkıntıyı, derdi çözmekle yükümlü.
Lakin sorunu, sıkıntıyı, meseleyi çözüme kavuşturmakla alakalı bir satır bilgi veya ifade söz konusu değil.
E, anlattıklarını gazeteci olarak biz zaten biliyoruz, durumu yaşayan vatandaş ise iliklerine kadar yaşıyor.
Yani; laf olsun torba dolsun…
BİR FOTOĞRAF…
Sosyal medyaya yansıyan bir fotoğraftan bahsedeyim.
Mizah dergilerine kapak olacak cinsten.
İstanbul’da seçim çalışmalarına katılan bir yönetici…
İstanbul’da tek başına bir balık lokantasına oturmuş, arkasına işletmenin resmi kıyafetli garsonlarını dizmiş ve fotoğraf çekinmiş.
Fotoğrafın üzerine ise “İstanbul’da seçim çalışmalarımız sürüyor” yazmış.
Gerçekten komediydi.
Hatta destek verdiği şahsiyete köstek olan bir olaydı.
Yahu nerede üslup?
Nerede ağırlık ve seviye?
Doğrusu bu tabloları gördükçe sevinmiyor, üzülüyorum…
Ben sözünü ettiğim fotoğrafta milletin parasını İstanbul’da ezen ve harcayan insan gördüm sadece.
Alın size laf olsun, torba dolsun türünden de bir fotoğraf örneği.
Haydi selametle…