Provokasyon kim üzerinde denenir ?
Hedef kitle olarak kimler seçilir ?
Bu iki sorunu cevabı da belli. Tabi ki “Gençlik”.
Kanı hızlı akan, serdengeçti gençler hedef alınır.
Türkiye’de bu noktada hep gençler ön sıraya yazılır.
Ölümle ve öldürmeyle sonuçlanan birçok eylemin altından “Provokasyon” ve “Tahrik” çıkmıştır.
Yozgat’ın özelinde konuşmak gerekirse, burada da hedef kitle gençlik ve tabi ki Bozok Üniversitesi.
Geçtiğimiz ayları hatırlayalım. Bozok’ta ortaya atılan sözde tecavüz vakasını.
Şehri üzüntü ve endişeye boğan hadisede ortaya hep “mış” ve “muş” ile sonlanan iddialar atıldı.
Öğrenciler tedirgin oldu, emniyet teyakkuza geçti, rektör basın toplantısı düzenledi.
Geçen süre sonunda olayın yalan ve asılsız olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Şimdi yine aynı cümlelerle başlayan iddialar ortaya atılıyor Yozgat’ta.
Birileri Yozgat gençliğini galeyana getirerek belirli senaryolar çiziyor.
Somut olmayan beyan ve iddialar ile zihinler bulandırılarak şehir karıştırılmak isteniyor.
Olayları sadece sosyal medya ve bazı yayın organları üzerinden takip eden Yozgatlı, şehirde olağanüstü bir durum var zannediyor.
Çocuklarını Yozgat’a okumaya yollayan aileler, üniversitede ciddi çatışma ve siyasi olaylar cereyan ediyor algısındalar.
Bu konuda şehrin yöneticilerine büyük görevler düşüyor.
Şehrin hassasiyeti ve toplumsal tabanını iyi analiz etmek gerekiyor.
Bunun yanı sıra tüm öğrencilerin uyanık ve dikkatli davranması gerekiyor.
12 Eylül öncesini hatırlamak ve son olarak Ege’de meydana gelen olayları göz önüne almak gerekiyor.
Gerçek kavganın üniversite koridorlarında değil, laboratuarlarında verildiğini bilmek gerekiyor.
Özetle; şehir olarak duyarlı olalım, uyanık olalım, dikkatli olalım.
Her söylenene, her yazılıp çizilene inanmayalım.
Kaybedecek evladımız, boşa harcayacak zamanımız ve vazgeçeceğimiz vatan ve mukaddesatımızın bulunmadığını da unutmayalım.