TÜRKİYE’nin değişik vilayetlerinde camdan yapılmış teras veya balkonlar mevcut.
Bu cam teraslar önemli ölçüde yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Mesela Kristal Terası: Safranbolu’da bulunuyor. Unesco’nun miras listesinde yer alıyor. İncekaya Kanyonunun üzerinde bulunuyor. Bu teras 75 ton ağırlığı kaldırabiliyormuş lakin üzerine 30 kişilik gruplar alınarak kullanımına izin veriliyormuş.
Mesela Hatila Cam Teras: Bu cam teras da Artvin vilayetinde bulunuyor. Ayrıca 490 metre rakıma kurulmuş. Özelliklerinden bir tanesi ülkemizdeki en yüksek cam teras olma özelliğini taşıyor. Bu terasa çıkanlar Karadeniz’in eşsiz manzarasını izliyor, temiz oksijeninden faydalanıyorlar.
Mesela Kanyon Cam Teras: Uşak vilayetinde bulunuyor. Orada Ulubey Kanyonları var onun üzerine kurulmuş. Kanyonun özelliği Amerika’nın Arizona Eyaleti’ndeki büyük kanyondan sonra dünyanın ikinci büyük kanyonuymuş. Senede binlerce turist geliyor bu kanyona. Kanyonda dağcılık, rafting gibi sporlar yapılıyor.
Mesela Abana Seyir Terası: Kastamonu vilayetinde bulunuyor. Karadeniz’in hem yeşilini, hem mavisini izliyorsunuz. Sabah kahvaltısı yapabiliyor, çay yudumlayabiliyorsunuz. Özel bir işletmeninmiş bu teras. Gidenler muhakkak uğruyor.
Kastamonu vilayeti, rotasını Karadeniz’e çevirenlerin mutlak uğradığı illerden bir tanesi.
BİZE DE YAPILACAKMIŞ
Duydum ki bu teraslardan bize de yapılacakmış…
Hem de nereye biliyor musunuz?
Henüz adına karar veremediğimiz bir tepe var oraya.
Şehirde dört kişiden ikisinin Nohutlu, ikisinin Şahin adını verdiği tepeye.
Kimine göre içinde ulu bir evliyanın yattığı, kimine göre mezarın boş, türbenin sahte olduğu söylenen tepeye.
Yozgatlının yıllardır yeşertemediği tepeye.
En fazla göç veren illerden biri olan Yozgat’a…
Genç nüfusu kalmayan, ihtiyarların çıkma ihtimali olmayan, dışarıdan hiç turistin uğramadığı tepeye.
Sanırım rengini de yeşil yaparlar.
Yukarıda saydığım cam terasların hepsi kanyonlar üzerine kurulmuş.
Yozgat’ın bir Kazankaya Kanyonu var kimse dönüp bakmaz, sahip çıkmaz.
Kanyonun Çorum tarafında olan kısmında yürüyüş yolları ve köprüleri mevcut, bu tarafı eline sağlık.
Her işimiz mi yarım ve boş olur…
BENDEN PROJE BEKLEMEYİN…
Hem proje beklemeyin, hem de mühim işler beklemeyin.
Hususi insanlarla, hususi mekanlarda, hususi toplantılara katılırım.
Buralarda yer almak şahsım ve temsil ettiğim kitleler adına yeterlidir.
Zaten temsil ettiğim kitleler, halinden oldukça hoşnut ve memnundur.
Onları ziyaret ettiğimde gösterdikleri yakınlık ve ilgiden bunu anlamaktayım.
Bir laf vardır buralarda, kırmızı olsun pahalı olsun…
Kırmızıyı buraların adamı sever…
Çek önlerine bir kırmızı şerit, al eline makası, üç yerinden kes, biç alkış kıyamet olur…
Bu işler buralarda yeni değil aslında.
Osmanlıdan beri taşrada işler, sistem ve zihniyet değişmez.
Herkes birbirini suçlar da meseleler bir türlü çözülmez.
Kim miyim ben?
Boş verin…
BU TÜRKÜLERİ DİNLEYİN
-Kırım yöresi: Kayadan İndim Bugün
-Kerkük yöresi: Geceler Zar Geceler
-Üsküp yöresi: Gidene bak gidene