BOZOK Üniversitesi’nin yarınlarından umutluyuz.
Nasıl umutlu olmayalım ki?
Başka seçeneğimiz mi var?
Yozgat’ın çok uzun yıllar mücadele ederek elde ettiği bir üniversitedir Bozok Üniversitesi.
Yozgatlı esnafın alışveriş poşetlerinin üzerine sloganlar yazarak elde ettiği üniversite.
Yozgatlı iş adamlarının katkılarıyla yükselen fakülte binalarıyla kurulan üniversite.
Cumartesi günü yeni Rektör Ahmet Hoca’nın misafiri olduk. Üniversitenin yeni dönemiyle ilgili konuştuk.
Düşüncelerini, projelerini bizlere anlattı.
Biz de kendisine sorular sorma imkanı elde ettik.
Rektör, üniversitenin yeni süreçte belirlenen bir yol haritasına göre gelişimini sürdüreceğini belirtti.
Yıllardır çözülemeyen ulaşım sorunu, esnaf beklentileri, öğrencilerin yaşadığı problemlere değindi.
Bunların çözümü için daha etkin, daha koordineli ve daha hızlı çalışan bir yönetim anlayışı sergileyeceklerini anlattı.
Kampüsün şehirden uzak yerde kurulmuş olmasının, şehirle bütünleşmeye engel olamayacağının altını çizdi.
Üniversitenin şehirle bütünleşebilmesi için, şehirde herkese sorumluluk düştüğünü ifade etti. Bu görüşe ben de sonuna kadar katılanlardanım.
Şehirle bütünleşmekten neyi kast ettiğimizi dahi tam manasıyla bilemiyoruz.
Kimine göre üniversitenin şehirle bütünleşmesi, 20 bin öğrencinin her gün şehre inip, 20 bin tavuk döner yiyerek yurda dönmesi mesela…
Kimine göre 20 bin öğrencinin her gün kafede oturup, taksiye binmeden, toplu taşıma aracıyla yurda dönmesi…
Bütünleşme, kucaklaşma, bir araya gelme tek taraflı olmaz.
Bu durum insani ilişkilerde de böyledir, kurumlar arası ilişkilerde de, devletlerarası münasebetlerde de.
Öyleyse üniversitemizdeki bu yeni dönemi iyi değerlendirmemiz şart.
Şehrin belediyesiyle, rektörlüğüyle…
Şehrin esnaf odalarıyla, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla…
Yine basını ve diğer paydaşlarla bir araya gelerek, ortak akıl ile Bozok Üniversitesi’nin gelişimine, büyümesine katkı vermesi şarttır.
Ben üniversitemizin asıl enerjisini merkez yerleşkesine harcamasından yanayım.
Yöre halkının baskısıyla, siyasilerin isteğiyle ilçelerimize yüksekokullar açılıyor.
Birçok ilçe Bozok Üniversitesi’nden okul binası talebinde bulunuyor.
Bozok Üniversitesi’nin dağınık bir yapıya bürünmeden, merkez yerleşkesinde alt ve üst yapı problemlerini gidermiş, su sorununu çözmüş, üç senedir yapılacağı söylenen gölet inşaatını tamamlamış olmasını bekliyorum.
Yıllardır kampüs dışına taşınması için mücadele verilen, kampüsü ikiye bölen yolun dışarı taşınmasını görmek istiyorum.
Özellikle kış aylarında toplu taşıma mağduriyeti yaşayan ve ağlayarak yurduna veya okuluna giden öğrenci görmek istemiyorum.
Başta bahar şenlikleri olmak üzere, daha nitelikli, daha katılımcı, daha fazla kültür ve sanat taşıyan etkinlikler görmeyi arzu ediyorum.
Daha önce tohumları atılan sempozyum ve konferans gibi etkinliklerin artış göstermesini görmeyi hayal ediyorum.
Bu tür faaliyetlerle zaten üniversitemiz şehirle bütünleşmiş olacak.
Yeni rektörümüzün enerjisi, bürokratik kaygıları bir kenara atmış olması ve bugüne kadar edindiği akademik ve idari kariyeri Bozok adına umutlanmamıza vesile oluyor.
Haydi selametle…