Az değil, yüz yıl önce yaşadıklarını yüz yıl sonra yine yaşaması.
Yüz yıl önce yetiştirdiği evlatları cepheye şehadete yollarken, yüz yıl sonra yine cepheye şehadete yollaması.
Yüz yıl önce yedi düvelin kahpe ve sinsi oyunlarıyla mücadele ederken, yüz yıl sonra yine kahpe ve sinsi oyunlarla mücadele vermesi.
Mübarek ramazan ayında 13 yiğidi kurban vermek nasıl anlatılır ki?
Sahur öncesi aldık bu haberi.
Ben şehitlerle ilgili yazı yazamıyor, kelime bulamıyorum…
Bir türkü dinlemiştim dün akşam, Erzurum yöresine aitti.
Birinci Cihan Harbi’nde söylenmiş bir türkü.
***
“Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden
Bir Çift Yavrum Vardır Tomurcuk Gülden
Nasıl Ayrılayım Gül Yüzlü Yarden
İşte Şöyle Böyle Hal Deli Gönül
İster Ağla İster Gül Deli Gönül”

Bir memleketin kaderi midir yüz yıl önce söylediği türküleri bugünde söylemek?
Yüz yıl önce yaktığı ağıtları bugünde yakmak?
Yüz yıl önce yaşadığı acıları bugünde yaşamak?
***
“Faytonlar Geliyor Üstü Pareli
Askerler Geliyor Bağrı Yaralı
Kimimiz Nişanlı Kimimiz Evli
Sene Gardaş Sene İlle Bu Sene
Gide De Gelmiye Bu Hayin Sene”

Kaderimiz ise yaşıyoruz…
Bedelimiz ise ödüyoruz…
Borcumuz ise veriyoruz…
Vermediğimiz ve veremeyeceğimiz tek bir şey var onun adı da ‘vatan’
***
Yüz yıl öncesinin türkülerini de söylesek…
Yüz yıl önceki ağıtlarla bugünde ağlasak…
Neticede aziz ve mukaddes Anadolu topraklarında hür ve özgür yaşamaya devam ediyoruz.
Bunun bedelini şan ve şerefle öderken, hainlere de bedel ödetmek farzdır.
Siyasetin içindeki hainlere…
Partilerin içindeki hainlere…
Kurumların içindeki hainlere…
Kırdaki hainlere…
Kentteki hainlere…
Hepsine…
Ama hepsine!
Tanrı Dağları taşınız, Kürşad’lar yoldaşınız olsun…
Mekânınız cennet olsun…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*13 kahramanını şehit veren Türkiye’yi.
*Bir kişinin öldüğü kavşakta başlatılan kapatma çalışmalarını.