Bekledim de gelmedin
Sevdiğimi bilmedin
Gözyaşımı silmedin
Hiç mi beni sevmedin
Söyle, söyle hiç mi beni sevmedin!
Bu sözler bir Nihavend şarkıya aittir.
Şarkıyı bilenler bilir, güzel bir eserdir.
Dün, Yozgat’ta 8’incisi düzenlenen Gıda Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda nedense bu şarkı aklıma geldi.
Açılıştan bir saat önce fuar alanındaydık.
Ortalık kalabalıklaşmadan gezelim, görelim, inceleyelim dedik.
Açılış saatinde kapıya yaklaşmıştık ki, kurdale çoktan kesilmiş, vekil ve yardımcılar fuardaki stantları geziyor.
Fuar açılışında ilin valisi yok.
O olmayınca, onunla ekmek büfesi açılışına dahi giden protokol üyeleri de yok.
Sahi neredesiniz?
Oysa gözlerimiz hep sizleri aradı.
Yüksek derecedeki Yozgat ve Yozgatlı sevginizi fuarda da görmek istedik.
Bizden daha çok Yozgat’ın farklı ilçeleri ve köylerinden gelen vatandaşlar sizleri görmeyi arzu etti.
Lütfedip fuar açılışına gelseydiniz fuarda stant açan, Yozgatlı olmayan esnaf ve iş adamlarında da oluşan “Valisi olan köy!” algısını belki yıkabilirdiniz.
•••
Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Yozgat’ta düzenlenen tarım, gıda ve hayvancılık fuarına il protokolü vekil ve yardımcılarını göndermiş.
Bir tek Belediye Başkanı Kazım Arslan’ı gördük vekil göndermeyen.
Yozgatlı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sekizincisi düzenlenen bu fuara zaten bir kere dahi katılım göstermiş değil.
Milletvekillerinden bir tanesi bile açılışta yok.
AK Parti İl Başkanı ve yönetiminden hiç kimse yok.
CHP’den herhangi bir ismi göremedim.
MHP İl Başkanı ve Merkez İlçe Başkanı fuar alanındaydı.
Lafı uzatıp, eğip bükmeye gerek yok.
Nasılsa referandumda bitti.
Yazıyı bir fıkra ile bitirelim, meseleyi oradan anlayın…
“Nasrettin Hoca bir gece yarısı kapısının önünde bir kavga gürültü duyar, yataktan kalkar karısına seslenir: 
-Hanım kalk, şu mumu yakta çıkıp bir bakayım dışarıda neler oluyor. 
Karısı onu önlemek ister:
-Gece yarısı nene gerek, karışma sen! 
-Olur mu hanım! Bu patırtı gürültüde uyunur mu? 
Gerçekten kapı önünde bağırıp çağırmalar uzayıp gitmekte imiş, kadın kalkıp mumu yakmış. Hoca hava buz gibi olduğu için yorganı sırtına alıp aşağıya inmiş. Kapı önünde toplananlara: 
-Ne oluyor burada? 
Diye sormuş, daha ne olduğunu anlamaya kalmadan adamın biri karanlıkta hocanın sırtından yorganı aldığı gibi ortalardan kaybolmuş. Hoca uyku sersemi büsbütün şaşırmış.
Zaten kavgada bitmiş, herkes dağılmaya başlamış. Hoca, kaptırdığı yorganına üzüle üzüle, soğuktan büzüle büzüle yukarıya çıkmış. Onu merakla bekleyen karısı: 
-Neymiş o gürültüler, kavganın nedenini anlayabildin mi? deyince hoca, düşünceli düşünceli şu cevabı vermiş: 
-Ne olacak, kavga bizim yorgan içinmiş. Yorgan gitti kavga bitti! Demiş.
“DUYDUK DUYMADIK DEMEYiN!..”
•Yalakalıkla koltuk ve mevkiini korumaya çalışan zavallıları.
• Yozgat çiftçisi, köylüsü ve üreticisine fuarda sırt dönen il protokolünü.