Pazar günü yoğun bir gündü.
Siyasetin ve siyasetçilerin sahaya indiği bir gün.
Hem AK Parti, hem CHP aynı anda ve aynı saatte referandum kampanyasına start verdi.
Gazeteciler de ikiye bölünerek aynı saatteki her iki programı takip etti.
AK Parti, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Yozgat milletvekilleriyle çıktı halkın karşısına.
CHP, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ve Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya ile çıktı halkın karşısına.
Her iki partinin toplantısında da dikkatimi çeken husus halkın referandum kampanyası toplantılarına katılmadığıdır.
Evet, gerek AK Parti’nin gerekse CHP’nin toplantılarında salonu dolduranlar hemen hemen partililerdi.
Yani normal vatandaşlar referandum kampanya toplantılarına öyle çok fazla ilgi ve alaka göstermedi.
Bu da seçmenin sandığa kadar suskun ve sessiz kalacağının bir işareti olsa gerek.

Birde zannederim halen kararsız seçmende yok değil.
Çünkü bazen bize bile birçok ev hanımı veya çalışan bayanlar soru yöneltiyor.
Bizlere “Siz gazetecisiniz bu seçimde oy verince ne olacak ki ?” diye soru yöneltiyorlar.

***

Toplantıları yorumlarsak şayet…
AK Parti’nin toplantısında öne çıkan ve sayılarıyla dikkat çekenler hanımlardı.
Yani toplantıda erkeklere göre kadınlar da hatırı sayılır fazlalıkta partilerinin kampanyasına destek sunmaya gelmişler.
Referandum sürecinde bu hanımların şöyle bir önemi vardır.
Partili hanımlar çoğu kararsız olan Yozgatlı ev hanımlarıyla sık sık irtibata geçerler.
Evlere, hanelere rahat girebildikleri için şüphesiz Yozgatlı hanımlara ‘evet’ demenin önemi ve gerekliliğini aktaracaklardır.
Kararsız ev hanımlarını ‘evet’ cephesine yönlendirmekte etkili olacaklardır.
Bu açıdan AK Parti’nin toplantısında bayrak sallayan ev hanımları önemli ve dikkat çekicidir.
Ayrıca AK Parti’nin kullandığı sloganlarda toplantıda dikkat çeken diğer bir unsurdur.
Önceki yılların aksine, AK Parti bu süreçte ‘Milliyetçilik’ kokan sloganlar tercih etmiş.
Mesela, “Güçlü millet, güçlü devlet, tabi ki evet!”, “Bayrak için, Vatan İçin, Millet İçin, Vatan İçin Evet!” gibi sloganları gördük salonda.

Bu sloganlarda şüphesiz referandum sürecinde vatansever Yozgatlının milli duygularını okşayacaktır.

***

AK Parti gibi CHP’de bu süreçte aynı stratejiyi benimsemiş.
CHP yaptığı toplantıda parti bayrakları yerine Türk bayrağı dağıtmış.
Tüm salonda dalgalanan ay yıldızlı bayraklar salondaki havayı elbette değiştirdi.
Ayrıca CHP’nin seçtiği referandum sloganı da yine siyasetten ve parti sloganlarından çok uzak ve yerinde bir slogan.
CHP, kendi afiş ve logoları yerine güzel ve sevimli minik bir kız çocuğunun bulunduğu fotoğraf üzerine “Geleceğimiz için Hayır” yazmış.
Bu da yine seçmeni “Evet mi desem, hayır mı?” diye düşünceye sevk ediyor.
CHP’nin referandum kampanyasını “Partiler üstü milli bir mesele” diye anlatması da vatandaş üzerinde etki bırakıyor ve seçmeni düşünmeye sevk ediyor.
İki parti de işte bu şekilde kampanyalarına start verdi.
Şüphesiz ki tercih ve son karar Yüce Türk Milleti’nin olacaktır.
Unutmadan, seçim otobüsleri de yeniden yaşantımızdaki yerini aldı.
Doğrusunu söylemek gerekirse pek de özlememiştik seçim otobüslerini.
Ne yapalım 16 Nisan’a kadar sabredeceğiz.
Selametle.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Referandum kampanyasını başlatan AK Parti’yi.
*Referandum kampanyasını başlatan CHP’yi.
*Yozgat’ta sahada olmayan MHP’yi.