BİRLİKTE bölge karakoluna gelerek Hafızın yazılı ve sözlü ifadesini aldılar.
Bir tek silahtan dolayı tutuklanan Hafızı da yanlarına alarak merkeze doğru sessiz sedasız süsülüp gidiyorlardı.
Komutan babacan tavırlarla Hafıza seslenerek:
-Bak Hafız!… beni iyi dinle. üşmez kalkmaz bir Allah… Bu teslim ettiğin silahtan dolayı az bir ceza alırsın. Cezan bitince beni muhakkak gör. Sana vilayet de güzel bir iş bulalım, güzelce çalışır Helal yönden para kazanır alnının teri olan Hakkını yer içersin, biraz az kazanırsın ama hiç olmazsa kazancının hayrını bereketini de görürsün.
Bu senin sebatla çalışman ve benim sana el uzatıp omuz vermem diğer insanlara da örnek temsil eder…
Doğrusuda bu değil mi?.
Önemli olan bir insanı hor görüp onu yanlış işlerde çalıştırmak veyahut yanlış yola sürüklemek değil di…
Adam gibi, insanca ona sahip çıkmaktır. Eğer sende bu işe evet dersen. Ben senin yanındayım.
Bu arada da köyden kısmen de olsa uzaklaşıp daha büyük belalara düşmemiş olursun…
Kırlangıç kuşuna sormuşlar, neden aşağı yukarı uçuyorsun?. diye, oda demiş ki; “Önüme gelen belaların bazen altından, bazen de üstünden uçuyorum da ondan'' diye cevap vermiş.'' diyerek sözlerini sürdürüyordu.
Hafız komutanın öğüt ve yardım vaatlerini bir baba bir öğretmen gibi pür dikkatle dinledi.
Komutan sözlerini bitirince mazlum ve sevinç hareketleriyle komutanın ellerine sarılarak öpmek istedi.
Komutan ellerini öptürmekten çekinerek bir birlerini kucakladılar.
Hafızın yaşlı gözlerini elleriyle silerek:
-Unutma sayılı günler değil mi? Çabuk gelir geçer. Bu silahtan dolayı aldığın ceza biter bitmez beni muhakkak bul'' diyerek.
Tekrar Hafızın alnından öperek hapishaneye gönderdi.
Hafız hapis’e… Tekrar düşmekten dolayı üzüleceği yerde tam tersi, çok mutluydu.
Teslim ettiği silahtan dolayı çekeceği ceza üç aymış, altı aymış hiç umurunda değildi.
Komutanın ona verdiği destek ve vaatler onu coşturmuş her zamanki gibi gene Sevgi yolunda çağıl çağıl akan bir şelaleye dönmüştü.
Hafız acemisi olmadığı o hapishane günlerini bir, bir sayarak bitirdi…
Tahliye sonunda doğru komutanın yanına gitti onu bularak birlikte söz verilen işe girdi.
Sanki yeniden doğmuştu.
Örnek bir disiplin örneği gösteriyor çalıştığı işine dört elle sarılıyordu.
Aradan geçen aylar da. Sevdiği kızı vermeyeceklerini düşünüp kaçırarak evlenmesini sağladı.
Köyüne olan özlemini de. Bağ bahçe bostanlık yoncalık sulamasa da arada sırada köyüne giderek bu özlemini gideriyordu.
Yapılan bir iyilik yalnız kalmıyor.
Hak!… Onlara daha fazlasıyla ikramda bulunuyordu.
Bir insana yapılan bir iyilik çok gaz’a savıyor. Kim bilir bu güzel iş belki de çoğu insanın evi yıkılıp yuvasının dağılmasına ve bir sürü canların yanmasına da engel oluyordu.
“Sağolasın komutan… sağolasın.”
Ayrıca vatan sevdalısı Kahraman Asker ve Polislerimize de başarılı görevler diliyorum.
Selam ve duayla.