On beş nisan gece bir haber geldi
Kırıldı omuzdan dalı onların
Kazada zahirle ruhide öldü
Omuzlar üstünde salı onların
Telefonda kara haber ulaştı
Zalim tren aslanları mı seçti
Bütün sevenleri yollara düştü
Köyüne yöneldi yolu onların
Yağmur yağıyordu inceden ince
Nasıl mutlulardı gitmeden önce
El açıp ALLAH’A yalvardı gece
Yaratana ayan halı onların
Kavruldu ciğerler ocaklar söndü
Bir anda hanemiz kedere döndü
Artık kapımıza bay kuşlar kondu
Uzanıp tutamaz eli onların
Camilerde salaları verildi
Beş bin kişi bir araya derildi
Yan yana da koç yiğitler serildi
Kımıldamaz oldu kolu onların
Yanık sesler yürekleri yakıyor
Her ağıttan acı sesler çıkıyor
Dona kalmış Mustafa’mda bakıyor
Lal olmuş konuşmaz dili onların
Üzdü göz babayı bu acı olay
Dille tarif etmek değildir kolay
Kıyamet mi koptu dizildi alay
Gönüllerde hatırı dolu onların
ALLAH tan gelenler kolun çilesi
Yıkıldı hanenin umut kalesi
Param parça yüreklerin yâresin
Akıyor vücuttan seli onların
Bu nasıl zülümdür bu nasıl tasa
Katıldık mateme büründük yasa
Beş on yavru öksüz kadere küse
Büküldü doğrulmaz beli onların
Ölüm bizi acılara götürdü
Tüm dostlara elem keder getirdi
Âşık İdris arkadaşın yitirdi
Mezarında açar gülü onların